casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

Balıkçılığın Çevresel Etkileri ve Bilinçli Avlanmanın Önemi

GÜNDEM/GÜNCEL 01.10.2024 - 12:48, Güncelleme: 01.10.2024 - 20:52 1089+ kez okundu.
 

Balıkçılığın Çevresel Etkileri ve Bilinçli Avlanmanın Önemi

Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, yasadışı balıkçılığın deniz ekosistemlerine verdiği zararlara dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, balıkçılığın çevresel etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Bilinçli avlanmanın ve sürdürülebilir balıkçılığın gerekliliğini vurgulayan Adiller, yasadışı balıkçılığın deniz ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Yasadışı Balıkçılığın Tehditleri Dr. Adiller, balıkçılığın, kültürümüzde köklü bir geçmişe sahip ve belirli kesimlerin gelir kaynağı olduğunu belirtirken, “Yasadışı balıkçılık, deniz ekosistemlerine birçok olumsuz sonuç doğuruyor. Aşırı avlanma, bazı türlerin popülasyonunu ciddi ölçüde azaltarak bölgesel neslinin tükenmesine yol açabiliyor. Bu durumu Türkiye'nin farklı bölgelerinde farklı türlerde gözlemliyoruz. Ayrıca, trol ağları gibi bazı yöntemler deniz tabanına zarar vererek sadece avlanan türlere değil, diğer deniz canlılarına da zarar vermektedir” dedi. Deniz Kirliliği ve Balıkçılık Balıkçılığın deniz kirliliği üzerindeki etkilerini değerlendiren Dr. Adiller, “Doğru biçimde gerçekleştirilen balıkçılık faaliyetlerinin deniz kirliliği üzerindeki etkileri oldukça azdır” dedi. Ancak, teknelerin bakımsızlığı ve çevresel olarak zararlı boyaların kullanımı gibi unsurların deniz kirliliğine yol açabileceğini belirtti. “Balıkçı teknelerinin motorlarında kullanılan yağ ve yakıtın denize karışması ciddi kirlilik oluşturabilir. Ayrıca, balıkların işlenmesi sırasında çıkan atıkların denize bırakılması da kirliliğe neden olabilecek bir diğer faktördür” diye ekledi. Alınacak Önlemler Dr. Adiller, balıkçılıkla ilişkili deniz kirliliğini azaltmak için atık yönetiminin doğru bir şekilde uygulanmasının önemine değindi. “Teknelerde oluşan atıkların doğrudan denize verilmesi engellenmeli ve bunların yönetimi sağlanmalıdır. Ayrıca, teknelerin bakımlarının düzenli yapılması ve çevreye zarar vermeyen malzemelerin kullanılması büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu. Gelecekte Sürdürülebilir Balıkçılık Denizlerimizin korunması gerektiğine dikkat çeken Dr. Adiller, “Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen bu kaynaklardan tam anlamıyla faydalanamıyoruz. Nüfus ve sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde su kalitesi oldukça kötü durumda. Kaçak balıkçılık ve karadan kaynaklanan kirlilik, deniz ekosistemlerimizi zor duruma sokmaktadır. Gelecek nesillerin de denizlerimizde balıkçılık yapabilmesi için denizlerimizi korumamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, yasadışı balıkçılığın deniz ekosistemlerine verdiği zararlara dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, balıkçılığın çevresel etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Bilinçli avlanmanın ve sürdürülebilir balıkçılığın gerekliliğini vurgulayan Adiller, yasadışı balıkçılığın deniz ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Yasadışı Balıkçılığın Tehditleri

Dr. Adiller, balıkçılığın, kültürümüzde köklü bir geçmişe sahip ve belirli kesimlerin gelir kaynağı olduğunu belirtirken, “Yasadışı balıkçılık, deniz ekosistemlerine birçok olumsuz sonuç doğuruyor. Aşırı avlanma, bazı türlerin popülasyonunu ciddi ölçüde azaltarak bölgesel neslinin tükenmesine yol açabiliyor. Bu durumu Türkiye'nin farklı bölgelerinde farklı türlerde gözlemliyoruz. Ayrıca, trol ağları gibi bazı yöntemler deniz tabanına zarar vererek sadece avlanan türlere değil, diğer deniz canlılarına da zarar vermektedir” dedi.

Deniz Kirliliği ve Balıkçılık

Balıkçılığın deniz kirliliği üzerindeki etkilerini değerlendiren Dr. Adiller, “Doğru biçimde gerçekleştirilen balıkçılık faaliyetlerinin deniz kirliliği üzerindeki etkileri oldukça azdır” dedi. Ancak, teknelerin bakımsızlığı ve çevresel olarak zararlı boyaların kullanımı gibi unsurların deniz kirliliğine yol açabileceğini belirtti. “Balıkçı teknelerinin motorlarında kullanılan yağ ve yakıtın denize karışması ciddi kirlilik oluşturabilir. Ayrıca, balıkların işlenmesi sırasında çıkan atıkların denize bırakılması da kirliliğe neden olabilecek bir diğer faktördür” diye ekledi.

Alınacak Önlemler

Dr. Adiller, balıkçılıkla ilişkili deniz kirliliğini azaltmak için atık yönetiminin doğru bir şekilde uygulanmasının önemine değindi. “Teknelerde oluşan atıkların doğrudan denize verilmesi engellenmeli ve bunların yönetimi sağlanmalıdır. Ayrıca, teknelerin bakımlarının düzenli yapılması ve çevreye zarar vermeyen malzemelerin kullanılması büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Gelecekte Sürdürülebilir Balıkçılık

Denizlerimizin korunması gerektiğine dikkat çeken Dr. Adiller, “Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen bu kaynaklardan tam anlamıyla faydalanamıyoruz. Nüfus ve sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde su kalitesi oldukça kötü durumda. Kaçak balıkçılık ve karadan kaynaklanan kirlilik, deniz ekosistemlerimizi zor duruma sokmaktadır. Gelecek nesillerin de denizlerimizde balıkçılık yapabilmesi için denizlerimizi korumamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.