casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

''Bu yıkımı kabul etmiyoruz''

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.05.2022 - 19:08, Güncelleme: 17.05.2022 - 19:08 kez okundu.
 

''Bu yıkımı kabul etmiyoruz''

Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat Atatürk Havalimanı önünde bir basın açıklaması yaptı.
Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat; 1949 yılında yapımına başlanan ve 1953 yılından beri yurtiçi ve uluslararası uçuşlarda hizmet veren, İstanbul’a yeni Havalimanı yapıldıktan sonra kullanıma kapatılan, pandemi dönemi bahane edilerek milyar dolarlık pistlerinin tam ortasına sahra hastanesi inşaa edilen, şu sıralar millet parkı yapım projesi adı altında yıkımına başlanan ve satılacağı iddia edilen Türkiye’nin milli hazinesi konumundaki Atatürk Havalimanı’nın yıkımına karşıyız. Son günlerde İstanbul Havalimanı’nın işletmesinin Birleşik Arap Emirlikleri’ne verileceği, ve bu kapsamda Avrupa yakasında başka bir havalimanı istemedikleri için apar topar yıkımına başlandığı iddia ediliyor.. Sebep ne olursa olsun, 20 yıllık bu rant düzeninin son kurbanının AHL olmasını istemiyoruz. Türkiyenin belkide en değerli ve en büyük bu arazisinin nasıl ve kimlerce ne amaçla kullanılırsa kullanılsın Türk Milletine ait milli hazine  olduğunu düşünüyoruz.   Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık düzeyinde yetkilileri bu büyük yanlıştan bir an önce dönmeye davet ediyoruz.   Sevgili basın mensupları son 20 yılda Türkiye’de özellikle üretimin konu edildiği tek sektör inşaat sektörü oldu. Biz TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ olarak bu ülkenin ihtiyacı olan her türlü altyapıya, üst yapıya evet diyoruz ve bunların en uygun en ekonomik şekilde halkımıza sunulmasını istiyoruz. Atatürk Havalimanı 70 yıllık bir süreci kapsıyor. Londra’ya baktığınızda 4 adet havalimanı var ve hepsi aktif. Demek ki, dünyanın en büyük metropollerinden olan İstanbul için AHL zaruri ve mecburi bir kullanımı gerektiriyor. Millet Bahçelerinin yapılabileceği İstanbulda birçok yer var. 25 binlik ve 100 binlik planlarınızı bakanlık nezdinde istediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz. Hatta şu kameraların arka tarafındaki Yenibosna Bağcılar Güngören gibi semtlere baktığınızda olası bir depremde itfaiye ve ambulansın hiçbir şekilde giremeyeceği bir beton yığını ile karşı karşıyayız. buralarda yaşayanlar da çok mutsuz. Millet bahçelerini buralarda yapabilirsiniz. Planlamayı buna göre yapabilirsiniz. Evlerini mülkiyet haklarını kaybetmeden o insanları yer ve mekan sahibi yapabilirsiniz. Millet bahçesi için her yer bitti de AHL arazisi mi kaldı? Çok korkuyoruz, kupon arazi kavramından çok korkuyoruz. Bununla ilgili 20 yıldır bir çok örnek gördük. Bu gün millet bahçesi olarak inşaatı başlanan yarın nasıl bir değişiklikle nasıl bir rant projesi haline gelebileceğini bilmiyoruz. Öngörümüz var. Çünkü bu güne kadarki belediyecilik anlayışında okul, park ve benzeri arazilerin bir süre sonra imar değişiklikleri yapılarak konut imarlarına açıldığı, belediyece ve kamuca bazı özel şirketlere satıldığı, buralarda gökdelenlerin boy gösterdiğini gördük. yüzlerce örneği sadece İstanbul'da sayabiliriz. Taşı toprağı altın dediğimiz İstanbul’un bu taşı toprağı önce 84 milyonu oluşturan milletimizin ve sonra İstanbul’da tüm kaosu ile birlikte ekmek derdinde olan, tüm bu sıkıntılarına İstanbul’un ortak olan 16 milyon İstanbul vatandaşının hakkıdır. İstanbul ile ilgili fikriniz ne olursa olsun bunu keyfiyetle beni istiyorum olacak diye yapamazsınız. Referanduma sokalım.İstanbul Referandumu yapalım. Bakalım İstanbullu ne istiyor? Nedir bunun acelesi anlamış değiliz. BAE den gelen yatırımcılar yeni yapılan İstanbul Havalimanı’nda işletme hakkını almak için pazarlıklar yaparken, iddia o ki ileriki dönemde AHL açılır ise İHL de operasyonlar zayıflar ve kazancımız düşer kaygısına mı kurban ediyorsunuz bu koskoca yapıyı? Milyarlarca dolarlık yapıyı?   Türkiye Değişim Partisi olarak artık bunlardan yorulduk. Bu şekilde ülkemizin milli varlıklarının talan edilmesinden metruk hale getirilmesinden çok sıkıldık. Her bir metrekaresinde 16 milyonun hakkı vardır. bir gecede burda iş makinelerini yığıp da yıkıma alelacele başlamak gibi bir cüret hiç kimsenin elinde değildir. Atatürk Havalimanı’nın bundan sonraki süreçte de tekrar hizmete alınmasına, İstanbul için çok önemli bir ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Türkiye Değişim Partisi’nin  önce Genel Başkan’ı Mustafa Sarıgül sonra tüm teşkilatları ile bu yıkıma karşı olduğunu ve bunun karşısında vatansever bir duygu ile dimdik duracağını buradan belirtmek istiyoruz.   BU YIKIMI KABUL ETMİYORUZ.
Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat Atatürk Havalimanı önünde bir basın açıklaması yaptı.

Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat;

1949 yılında yapımına başlanan ve 1953 yılından beri yurtiçi ve uluslararası uçuşlarda hizmet veren, İstanbul’a yeni Havalimanı yapıldıktan sonra kullanıma kapatılan, pandemi dönemi bahane edilerek milyar dolarlık pistlerinin tam ortasına sahra hastanesi inşaa edilen, şu sıralar millet parkı yapım projesi adı altında yıkımına başlanan ve satılacağı iddia edilen Türkiye’nin milli hazinesi konumundaki Atatürk Havalimanı’nın yıkımına karşıyız.

Son günlerde İstanbul Havalimanı’nın işletmesinin Birleşik Arap Emirlikleri’ne verileceği, ve bu kapsamda Avrupa yakasında başka bir havalimanı istemedikleri için apar topar yıkımına başlandığı iddia ediliyor..

Sebep ne olursa olsun, 20 yıllık bu rant düzeninin son kurbanının AHL olmasını istemiyoruz. Türkiyenin belkide en değerli ve en büyük bu arazisinin nasıl ve kimlerce ne amaçla kullanılırsa kullanılsın Türk Milletine ait milli hazine  olduğunu düşünüyoruz.

 

Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık düzeyinde yetkilileri bu büyük yanlıştan bir an önce dönmeye davet ediyoruz.

 

Sevgili basın mensupları son 20 yılda Türkiye’de özellikle üretimin konu edildiği tek sektör inşaat sektörü oldu. Biz TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ olarak bu ülkenin ihtiyacı olan her türlü altyapıya, üst yapıya evet diyoruz ve bunların en uygun en ekonomik şekilde halkımıza sunulmasını istiyoruz. Atatürk Havalimanı 70 yıllık bir süreci kapsıyor. Londra’ya baktığınızda 4 adet havalimanı var ve hepsi aktif. Demek ki, dünyanın en büyük metropollerinden olan İstanbul için AHL zaruri ve mecburi bir kullanımı gerektiriyor.

Millet Bahçelerinin yapılabileceği İstanbulda birçok yer var. 25 binlik ve 100 binlik planlarınızı bakanlık nezdinde istediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz. Hatta şu kameraların arka tarafındaki Yenibosna Bağcılar Güngören gibi semtlere baktığınızda olası bir depremde itfaiye ve ambulansın hiçbir şekilde giremeyeceği bir beton yığını ile karşı karşıyayız. buralarda yaşayanlar da çok mutsuz. Millet bahçelerini buralarda yapabilirsiniz. Planlamayı buna göre yapabilirsiniz. Evlerini mülkiyet haklarını kaybetmeden o insanları yer ve mekan sahibi yapabilirsiniz. Millet bahçesi için her yer bitti de AHL arazisi mi kaldı? Çok korkuyoruz, kupon arazi kavramından çok korkuyoruz. Bununla ilgili 20 yıldır bir çok örnek gördük. Bu gün millet bahçesi olarak inşaatı başlanan yarın nasıl bir değişiklikle nasıl bir rant projesi haline gelebileceğini bilmiyoruz. Öngörümüz var. Çünkü bu güne kadarki belediyecilik anlayışında okul, park ve benzeri arazilerin bir süre sonra imar değişiklikleri yapılarak konut imarlarına açıldığı, belediyece ve kamuca bazı özel şirketlere satıldığı, buralarda gökdelenlerin boy gösterdiğini gördük. yüzlerce örneği sadece İstanbul'da sayabiliriz. Taşı toprağı altın dediğimiz İstanbul’un bu taşı toprağı önce 84 milyonu oluşturan milletimizin ve sonra İstanbul’da tüm kaosu ile birlikte ekmek derdinde olan, tüm bu sıkıntılarına İstanbul’un ortak olan 16 milyon İstanbul vatandaşının hakkıdır. İstanbul ile ilgili fikriniz ne olursa olsun bunu keyfiyetle beni istiyorum olacak diye yapamazsınız. Referanduma sokalım.İstanbul Referandumu yapalım. Bakalım İstanbullu ne istiyor? Nedir bunun acelesi anlamış değiliz. BAE den gelen yatırımcılar yeni yapılan İstanbul Havalimanı’nda işletme hakkını almak için pazarlıklar yaparken, iddia o ki ileriki dönemde AHL açılır ise İHL de operasyonlar zayıflar ve kazancımız düşer kaygısına mı kurban ediyorsunuz bu koskoca yapıyı? Milyarlarca dolarlık yapıyı?

 

Türkiye Değişim Partisi olarak artık bunlardan yorulduk. Bu şekilde ülkemizin milli varlıklarının talan edilmesinden metruk hale getirilmesinden çok sıkıldık. Her bir metrekaresinde 16 milyonun hakkı vardır. bir gecede burda iş makinelerini yığıp da yıkıma alelacele başlamak gibi bir cüret hiç kimsenin elinde değildir.

Atatürk Havalimanı’nın bundan sonraki süreçte de tekrar hizmete alınmasına, İstanbul için çok önemli bir ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.

Türkiye Değişim Partisi’nin  önce Genel Başkan’ı Mustafa Sarıgül sonra tüm teşkilatları ile bu yıkıma karşı olduğunu ve bunun karşısında vatansever bir duygu ile dimdik duracağını buradan belirtmek istiyoruz.

 

BU YIKIMI KABUL ETMİYORUZ.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.