Ege Üniversitesi ÇEVMER’den Karbon Ayak İzi Farkındalığı

Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi, karbon ayak izi farkındalığı oluşturmak ve azaltmak için projeler geliştirmeye devam ediyor.

Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER), küresel iklim kriziyle mücadele kapsamında karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmaları ve farkındalık etkinliklerini sürdürüyor. ÇEVMER’den Arş. Gör. Dr. S. Tuğçe Kalkan, karbon ayak izi, bireysel önlemler ve üniversitenin bu alandaki faaliyetleri hakkında önemli bilgiler verdi. Karbon Ayak İzi Nedir? Karbon ayak izi kavramını açıklayan Arş. Gör. Dr. Kalkan, insanların günlük faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan sera gazlarının karbondioksit eşdeğeri cinsinden ölçüldüğünü belirtti. Kalkan, “Araba kullanmak, uçak yolculuğu yapmak gibi eylemler sera gazı salınımına neden oluyor. Bu gazların küresel ısınmaya etkileri karbondioksit eşdeğerine dönüştürülerek karbon ayak izi hesaplanıyor” dedi. Bireysel Karbon Ayak İzi Nasıl Azaltılır? Kalkan, bireylerin karbon ayak izlerini hesaplayabileceği testlerin mevcut olduğunu ifade ederek, “Bu testler, yaşam tarzınıza göre karbon ayak izinizi ölçüp azaltmaya yönelik öneriler sunuyor. Örneğin, fazla et tüketiyorsanız bunu azaltmanızı tavsiye ediyor” diye konuştu. GreenMetric ile Küresel Sıralamada Yükseliş Ege Üniversitesi’nin 8 yıldır katılım sağladığı GreenMetric ‘Yeşil Üniversiteler Sıralaması’ hakkında bilgi veren Kalkan, “Üniversitemiz, 1477 üniversite arasında 88. sırada yer aldı. Bu sıralama, sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığı çerçevesinde üniversitelerin performansını değerlendiriyor. Eksiklerimizi belirleyerek her yıl yeni yol haritaları çıkarıyoruz” dedi. Örnek Kampüs Olma Yolunda İlerleme Ege Üniversitesi’nin karbon ayak izini azaltmaya yönelik projelerine değinen Kalkan, “Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kampüsümüzü dönüştürüyoruz. Yağmur suyu hasadını yaygınlaştırıyor, atıkları düzenli şekilde yönetiyoruz. Öğrencilere yönelik sıfır atık seminerleri, sertifika programları ve farkındalık etkinlikleri düzenliyoruz” ifadelerini kullandı. Küresel Çalışmalar ve Türkiye’nin Rolü Kalkan, ülkelerin karbon ayak izi oranlarının ekonomik gelişmişlikleriyle bağlantılı olduğunu belirterek, “Amerika ve Çin en yüksek karbon ayak izine sahip ülkeler. Türkiye ise 13. sırada. Paris İklim Anlaşması’nda belirtilen 2 santigrat derece hedefini aşmamak için dünya çapında çalışmalar yürütülüyor ancak sıcaklık artışı 1,5 dereceyi çoktan geçti. Bu noktada bireyler olarak yaşam tarzımızı değiştirerek elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız” dedi. Sonuç ve Çağrı Küresel iklim kriziyle mücadelede her bireyin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Ege Üniversitesi ÇEVMER, toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Sera gazı salınımını azaltmak ve çevreye daha duyarlı bir yaşam tarzı benimsemek için atılacak küçük adımların bile büyük farklar yaratabileceği hatırlatılıyor