MANİSA’DAKİ RUH KAYBININ TELAFİSİ MÜMKÜN MÜ? AK PARTİ MANİSA’DA HESABI KİM ÖDEYECEK?

AK Parti’nin ilk kez bir seçimde ikinci parti durumuna düşmesi hem parti içinde hem de kamuoyunda tartışmaları da beraberinde getirdi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim sonuçlarına ilişkin verdiği mesajların ilerleyen günlerde parti kadrosunda yenilenme ve tazelenmenin de işaretini vermişti. Ülke genelinde ciddi bir oy kaybı yaşayan AK Parti Manisa’da da elindeki belediyelerin çoğunu kaybetti. Manisa’da elinde iki ilçe belediyesi kalan AK Parti’nin il genelinde ciddi bir değişime gidileceği de konuşuluyor. AK Parti’nin Manisa’da 9 belediyesi vardı. Ayrıca Manisa’da AK Parti’ye gönül veren seçmenler seçimler sonrası ciddi bir değerlendirmenin yapılmadığını il ve ilçe yönetimleri dahil AK Parti kadrolarının dağınık bir görüntü verdiğini düşünüyor. En basit örneği Manisa’daki resmi bayramlaşmada AK Parti’den kimsenin katılmaması ‘kaybedince böyle mi oldu’ yorumlarına neden oldu. Bazı seçmenler CHP’nin Manisa’da aldığı başarılı seçim sonuçlarının ardından genel başkan Özgür Özel’in de etkisiyle il genelinde psikolojik üstünlüğü de iyice hissettirdiği görüşünde. Erdoğan, "Ortada sadece oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da olduğu görülüyor.Milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir. 31 Mart bizim için bir bitiş değil; aslında bir dönüm noktasıdır. 31 Mart mahalli idareler seçimlerinde de Türk milleti yine sandığı vesile kılarak mesajlarını siyasetçilere ulaştırmıştır." ifadelerini kullanmıştı.      Yerel seçimlerin ardından hem ülke genelinde hem de Manisa’da yerel yönetimler anlamında farklı bir süreç yaşanacak. Muhalefetin çoğu belediyede üstünlüğü alması AK Parti’de ciddi bir moral bozukluğuna neden oldu. Manisalılar da bu durumu il genelinde fazlasıyla hissediyor. AK Parti Manisa’da da elindeki belediyelerin çoğunu kaybetti. Manisa’da elinde iki ilçe belediyesi kalan AK Parti’nin il genelinde ciddi bir değişime gidileceği de konuşuluyor. AK Parti’nin Manisa’da 9 belediyesi vardı. Cumhur İttifakı olarak girilen seçimlerde MHP’nin elindeki 4 ilçe ve büyükşehir belediyesi artık CHP’nin yönetiminde olacak. 75 yıl sonra Manisa’da yaşanan bu değişim elbette şaşırtan türden ancak iktidarın da özellikle Manisa’da bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği merak ediliyor. İki grup başkanvekilinin olduğu Manisa’da yaşanan bu oy kaybının elbette ülkenin genel ekonomik durumu ile doğrudan etkisi olduğu tartışılmaz ancak Manisalı seçmenler Cumhur İttifakı kadrolarının vatandaşla yeterince temas halinde olmadığını da ifade ediyor.   Hem aday gösterilen isimlerden duyulan rahatsızlık hem de koordinasyonu eksik ve ülke gündemine yoğunlaşan bir siyaset tarzı oy kaybının en önemli sebepleri arasında gösteriliyor. 3 dönemdir Manisa’yı yöneten MHP’li Cengiz Ergün’ün dördüncü dönemde de aday gösterilmesi seçmende ‘yorgun ve yeterli’ bir algıya neden olduğu açık. Ayrıca sosyal medyada CHP’nin üstünlüğü ele alması da seçmenin oylarının farklı bir yöne evrilmesine neden oldu. Gençlere ulaşmanın en önemli yollarından biri olan sosyal medyada iktidarın zayıf kalması da oylarının korunamamasında önemli rol oynadı. AK Parti’nin bu seçimlerde 3 dönem kuralına uymaması da oy kaybının düşmesinde etkili oldu. Seçmenin ‘değişim’ beklediği yerlerde aynı isimlerde yola devam edilmesi önceden uygulanan stratejileri de boşta bıraktı. Sonuç olarak ortada bir başarısızlık var ve siyasette önce öz eleştiri ardından da sorumluluk alıp değişimin önünü açmak son derece önemli. AK Parti bugüne kadar en büyük özelliği olan insan kaynağını son derece iyi kullandı. Şimdi yine yapılması gereken önceki tazelenme ve yenilenmeden daha radikal kararlar alıp bu süreci yönetmek olacak. Sadece il ve ilçe yöneticileri ve kadrolarının değişimi yeterli olmayacak. Yeni bir söyleme ve yerelde muhalefete düştüğü yerlerde süreci okuyacak bir dile ihtiyacı olacak. AK Parti’nin bugüne kadar alışkın olmadığı bir siyaset yürütmesi gerekiyor. Manisa’da büyükşehir dahil 15 ilçede muhalefet durumundalar. CHP’nin yönettiği yerlerde milletle iç içe olmanın yollarını arayacaklar. Kısaca AK Parti artık hep bir adım önde olmak zorunda kalacak.    ANALİZ -ÖZCAN ÖZKAN