casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

Kozak İçin Çevreci mi, Madenci misiniz ?

GÜNDEM/GÜNCEL (BÜLTEN) - MAİL ADRESİMİZE GÖNDERİLEN HABERLER | 16.05.2024 - 09:52, Güncelleme: 16.05.2024 - 10:18 1794+ kez okundu.
 

Kozak İçin Çevreci mi, Madenci misiniz ?

Para uğruna her şeyin yapıldığı ülkemizde, Bergama Kozak Yöresi de çevrenin kirletilip talan edilmesi anlamında nasibini almış durumda.
Haber: Tahsin Tuna Dünya kentleri caddelerini ve sokaklarını Bergama Kozak granit taşı ile süslerken, Kozak Yaylası ise taş ocakları ile orman tahribatı ve çevre kirliliği yaratarak bu güzelliği yok etmeyi sürdürüyor. Yayla, milyonlarca fıstık çamı ile yüzyıllarca oksijen üretip insanlığa sağlık verirken, günümüzde ise hızla çoğalan taş ocakları sayesinde çevre felaketi yaratarak Kozak ormanlarının yok olmasına devam ediyor. Sermayenin gücü, garibanın gücünü adeta eziyor. Madencilik girişimlerine 'dur' diyen hem köylüler, hem de çevre felaketine direnen vatandaşlar sermayenin karşısında yetersiz kalıyorlar. Bergama'nın Kozak yöresindeki granit taş ocakları, çevreye ve özellikle fıstık çamlarına yıllardır verdiği toz zararı ile ağaçların ürün vermemesine engel oldukları gibi, bakın başka ne gibi zararlar veriyor. Doğadan alınan devasa kütle taşlar eksildikçe suların daha da aşağıya çekilmesine neden oluyor. Oysa suyu tutan taş olduğu için yerinden alındığında yöresel bir kuraklık oluşmakta. Fıstık çamları ile birlikte endemik bitki örtüsü de kuruyup yok olmaktadır. Her yıl yöreye gelip inceleme yaparak çare arayan uzmanlar, bilim adamları bu orman deryasında verim düşüklüğünün nedenini niçin bulamazlar şaşırıyorum. Oysa sorunun tek muhatabı çevreye verilen tahribattan kaynaklanan olumsuzluklardır. Kozak Yaylası'nda çok sayıda taş ocağı bulunuyor ve bu ocaklar, çevre düzenlemeleri, kaldırım yapımı, dekorasyon gibi alanlarda kullanılan granit için dünya çapında satış yaparak faaliyet gösteriyorlar. Bölgedeki taş ocakları, çam fıstığı verimini yüzde 90 oranında düşürmüş ve bu durum, köylülerin geçim kaynaklarına ciddi zararlar veriyor. Ayrıca, taş ocaklarından kaynaklanan toz ve diğer atıklar, yöre halkının soluduğu havayı kirletiyor ve silikozis gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Bölge halkı ve çevre aktivistleri, taş ocaklarının yarattığı tahribata karşı mücadele ediyor. Bergama Çevre Platformu, bölgedeki madencilik faaliyetlerine karşı güç birliği yapmak üzere 16 köy muhtarı ile bir araya gelmiş olsalar da, mücadeleleri başarısız kalıyor. Yapılan direniş ve karşı çıkışlara rağmen kamulaştırmalar yapılabiliyor. Buna izin veren kim? Köylüler ve çevreciler bu mücadelede, taş ocaklarının "kamu yararı" olmadığını ve bölgenin hassas ekosistemine zarar verdiğini vurguluyorlar. Bir gün Kozak ormansız kalırsa, insanlar da ormansız kalacak. Ormansız insan, kendi ipini çeken insandır. Bilim yanılmaz. Kozak için çözüm, yapılan talana sessiz kalmaktır. İşin içine siyasetin girmesi, kimin neye ve kime daha çok sahip çıktığının ortaya çıkarılmasıni sağlamaktır. Fıstık çamı üretimini  ormanını mı destekliyorsunuz, yoksa madenciliği mi? Kimden yanasınız? Önce buna açıklık getirilmeli.
Para uğruna her şeyin yapıldığı ülkemizde, Bergama Kozak Yöresi de çevrenin kirletilip talan edilmesi anlamında nasibini almış durumda.

Haber: Tahsin Tuna

Dünya kentleri caddelerini ve sokaklarını Bergama Kozak granit taşı ile süslerken, Kozak Yaylası ise taş ocakları ile orman tahribatı ve çevre kirliliği yaratarak bu güzelliği yok etmeyi sürdürüyor.

Yayla, milyonlarca fıstık çamı ile yüzyıllarca oksijen üretip insanlığa sağlık verirken, günümüzde ise hızla çoğalan taş ocakları sayesinde çevre felaketi yaratarak Kozak ormanlarının yok olmasına devam ediyor.

Sermayenin gücü, garibanın gücünü adeta eziyor.

Madencilik girişimlerine 'dur' diyen hem köylüler, hem de çevre felaketine direnen vatandaşlar sermayenin karşısında yetersiz kalıyorlar.

Bergama'nın Kozak yöresindeki granit taş ocakları, çevreye ve özellikle fıstık çamlarına yıllardır verdiği toz zararı ile ağaçların ürün vermemesine engel oldukları gibi, bakın başka ne gibi zararlar veriyor.

Doğadan alınan devasa kütle taşlar eksildikçe suların daha da aşağıya çekilmesine neden oluyor. Oysa suyu tutan taş olduğu için yerinden alındığında yöresel bir kuraklık oluşmakta. Fıstık çamları ile birlikte endemik bitki örtüsü de kuruyup yok olmaktadır.

Her yıl yöreye gelip inceleme yaparak çare arayan uzmanlar, bilim adamları bu orman deryasında verim düşüklüğünün nedenini niçin bulamazlar şaşırıyorum.

Oysa sorunun tek muhatabı çevreye verilen tahribattan kaynaklanan olumsuzluklardır.

Kozak Yaylası'nda çok sayıda taş ocağı bulunuyor ve bu ocaklar, çevre düzenlemeleri, kaldırım yapımı, dekorasyon gibi alanlarda kullanılan granit için dünya çapında satış yaparak faaliyet gösteriyorlar.

Bölgedeki taş ocakları, çam fıstığı verimini yüzde 90 oranında düşürmüş ve bu durum, köylülerin geçim kaynaklarına ciddi zararlar veriyor. Ayrıca, taş ocaklarından kaynaklanan toz ve diğer atıklar, yöre halkının soluduğu havayı kirletiyor ve silikozis gibi sağlık sorunlarına yol açıyor.

Bölge halkı ve çevre aktivistleri, taş ocaklarının yarattığı tahribata karşı mücadele ediyor. Bergama Çevre Platformu, bölgedeki madencilik faaliyetlerine karşı güç birliği yapmak üzere 16 köy muhtarı ile bir araya gelmiş olsalar da, mücadeleleri başarısız kalıyor. Yapılan direniş ve karşı çıkışlara rağmen kamulaştırmalar yapılabiliyor. Buna izin veren kim?

Köylüler ve çevreciler bu mücadelede, taş ocaklarının "kamu yararı" olmadığını ve bölgenin hassas ekosistemine zarar verdiğini vurguluyorlar.

Bir gün Kozak ormansız kalırsa, insanlar da ormansız kalacak.

Ormansız insan, kendi ipini çeken insandır.

Bilim yanılmaz. Kozak için çözüm, yapılan talana sessiz kalmaktır. İşin içine siyasetin girmesi, kimin neye ve kime daha çok sahip çıktığının ortaya çıkarılmasıni sağlamaktır. Fıstık çamı üretimini  ormanını mı destekliyorsunuz, yoksa madenciliği mi? Kimden yanasınız? Önce buna açıklık getirilmeli.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.