casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

1 Ocak ve Sonrası: Kışın Ortasında Sokakta Kalma Tehlikesi

EGE HABERLERİ 10.12.2024 - 10:48, Güncelleme: 10.12.2024 - 10:48 588 kez okundu.
 

1 Ocak ve Sonrası: Kışın Ortasında Sokakta Kalma Tehlikesi

Salepçioğlu İş Hanı esnafının yaşamış olduğu belirsizlik, 4 Kasım’da İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can tarafından gönderilen bir tebligatla daha da derinleşti.
Bu yazı, esnafa işyerlerini 1 Ocak itibarıyla boşaltmaları gerektiğini bildirdi. Sadece 150 esnafı değil, onların aileleriyle birlikte 2-3 bin kişiyi etkileyen bu karar, büyük bir mağduriyet yarattı. Ancak ekonomik zorluklar ve insanların yaşam kaygıları göz ardı edilerek sadece "rant" merkezli bir süreç işletildi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, kurumsal sorumluluklarını yerine getirmeyip, ticari bir kuruluş gibi sadece kar amacı güdüyordu. Esnaflar ise kendi ekmeklerini savunurken, birer "rakam" haline gelmişti. Salepçioğlu İş Hanı: Siyasi Hesaplaşmaların Aracı Olmak İstemiyoruz Bu süreçte, esnafın mağduriyetinden siyasi çıkar sağlamaya çalışan birçok kişi oldu. Ancak Salepçioğlu İş Hanı esnafı, siyasi hesaplaşmaları bir kenara bırakıp ekmeklerine odaklandı. İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın süreci yönetememesiyle birlikte, iktidar ve muhalefet partilerinin adları da sürece karıştı. Birçok kişi, bu durumu siyasi fırsatlar için kullanmaya çalıştı. Ancak esnaflar, ekmek kavgasını siyasi hesaplara kurban etmeden, birlik içinde sadece mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti. Esnafın Mücadelesi: Samimiyet ve Kararlılık Esnaflar, haklarını savunmak için yasal yolları tercih etti. Sosyal medyada #SalepçioğlunaDokunma etiketiyle seslerini duyurdular, basın açıklamaları yaparak halkı bu soruna dikkat çekmeye davet ettiler. Tek istedikleri, ekmek teknelerinin ellerinden alınmamasıydı. Salepçioğlu İş Hanı, sadece bir işyeri değil, bir yaşam biçimi, bir topluluk ve bir kültürdü. Bu mücadelenin, yalnızca esnafın değil, tüm İzmir’in ve vicdanlı herkesin mücadelesi haline geldi. Son Söz: İnsan Hikayeleri Sayılara Sığmaz Salepçioğlu İş Hanı'nın esnaflarına "çıkın" demek, yalnızca bir işyerini değil, bir yaşam biçimini, topluluğu yok etmek anlamına geliyordu. O insanlar, yıllardır aynı mekânda bir arada yaşamlarını sürdürüyorlardı. Bu süreç, sadece ekonomik bir mücadele değil, aynı zamanda insan hakları mücadelesi olarak da önem taşıyor. Esnaf, yaşam alanlarını savunarak yalnızca kendi haklarını değil, şehrin kültürünü de koruyor. Bu yüzden esnafın mücadelesi, tüm toplum için büyük önem taşıyor. Bugün, Salepçioğlu İş Hanı esnafının mücadelesi, Kemeralti esnafının, İzmir’in ve vicdan sahibi herkesin ortak mücadelesidir. Esnaf, yalnızca ekmeğini korumak için değil, şehrinin tarihine ve kültürüne sahip çıkmak için de savaşıyor.
Salepçioğlu İş Hanı esnafının yaşamış olduğu belirsizlik, 4 Kasım’da İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can tarafından gönderilen bir tebligatla daha da derinleşti.

Bu yazı, esnafa işyerlerini 1 Ocak itibarıyla boşaltmaları gerektiğini bildirdi. Sadece 150 esnafı değil, onların aileleriyle birlikte 2-3 bin kişiyi etkileyen bu karar, büyük bir mağduriyet yarattı. Ancak ekonomik zorluklar ve insanların yaşam kaygıları göz ardı edilerek sadece "rant" merkezli bir süreç işletildi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, kurumsal sorumluluklarını yerine getirmeyip, ticari bir kuruluş gibi sadece kar amacı güdüyordu. Esnaflar ise kendi ekmeklerini savunurken, birer "rakam" haline gelmişti.

Salepçioğlu İş Hanı: Siyasi Hesaplaşmaların Aracı Olmak İstemiyoruz

Bu süreçte, esnafın mağduriyetinden siyasi çıkar sağlamaya çalışan birçok kişi oldu. Ancak Salepçioğlu İş Hanı esnafı, siyasi hesaplaşmaları bir kenara bırakıp ekmeklerine odaklandı. İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın süreci yönetememesiyle birlikte, iktidar ve muhalefet partilerinin adları da sürece karıştı. Birçok kişi, bu durumu siyasi fırsatlar için kullanmaya çalıştı. Ancak esnaflar, ekmek kavgasını siyasi hesaplara kurban etmeden, birlik içinde sadece mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.

Esnafın Mücadelesi: Samimiyet ve Kararlılık

Esnaflar, haklarını savunmak için yasal yolları tercih etti. Sosyal medyada #SalepçioğlunaDokunma etiketiyle seslerini duyurdular, basın açıklamaları yaparak halkı bu soruna dikkat çekmeye davet ettiler. Tek istedikleri, ekmek teknelerinin ellerinden alınmamasıydı. Salepçioğlu İş Hanı, sadece bir işyeri değil, bir yaşam biçimi, bir topluluk ve bir kültürdü. Bu mücadelenin, yalnızca esnafın değil, tüm İzmir’in ve vicdanlı herkesin mücadelesi haline geldi.

Son Söz: İnsan Hikayeleri Sayılara Sığmaz

Salepçioğlu İş Hanı'nın esnaflarına "çıkın" demek, yalnızca bir işyerini değil, bir yaşam biçimini, topluluğu yok etmek anlamına geliyordu. O insanlar, yıllardır aynı mekânda bir arada yaşamlarını sürdürüyorlardı. Bu süreç, sadece ekonomik bir mücadele değil, aynı zamanda insan hakları mücadelesi olarak da önem taşıyor. Esnaf, yaşam alanlarını savunarak yalnızca kendi haklarını değil, şehrin kültürünü de koruyor. Bu yüzden esnafın mücadelesi, tüm toplum için büyük önem taşıyor.

Bugün, Salepçioğlu İş Hanı esnafının mücadelesi, Kemeralti esnafının, İzmir’in ve vicdan sahibi herkesin ortak mücadelesidir. Esnaf, yalnızca ekmeğini korumak için değil, şehrinin tarihine ve kültürüne sahip çıkmak için de savaşıyor.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.