İzmir’in Altında Sessiz Tehlike Korkutuyor

Gazeteci Erhan Gülenç’in açıklamaları ve bilim insanlarının uyarıları, İzmir’de deprem riskinin sanılandan çok daha büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Türkiye’nin en tehlikeli şehirlerinden biri olan İzmir’in altından tam 15 aktif fay geçiyor. İstanbul’un altından yalnızca bir ana fay hattı geçmesine rağmen, İzmir’de bu sayı tam 15 aktif fay hattı. Uzmanlara göre bu, Türkiye’de hiçbir şehirde görülmeyen bir yoğunluk. Üstelik bu faylardan dördü, 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip: Tuzla, İzmir, Seferihisar ve Gülbahçe fayları. Bu durum, İzmir’i Türkiye’nin en yüksek sismik risk taşıyan kenti haline getiriyor. Tuzla Fayı: Kırılmaya Hazır, 50 Kilometrelik Sessiz Tehlike Bilim insanlarının yaptığı değerlendirmelere göre, özellikle Tuzla Fayı büyük risk taşıyor. Tuzla Fayı’nın yaklaşık 2 bin yıllık kırılma periyodu dolmuş durumda. Fay hattı, Doğanbey’den başlayarak Gaziemir, Konak ve Bornova’ya kadar uzanıyor. Toplam uzunluğu 50 kilometreyi bulan bu sessiz dev, her an kırılabilir. Jeoloji uzmanları, fay hattının yüzeye çok yakın olduğunu ve kırılması durumunda büyük bir yıkım yaratabileceğini ifade ediyor. Özellikle şehir merkezinden geçen bölümlerinin yapılaşma yoğunluğu fazla olduğundan, olası bir depremde can ve mal kaybı yüksek olabilir. Depreme Hazır mıyız? Uzmanlar Uyarıyor Uzmanlar, İzmir’in halen birçok bölgesinde zemin etütlerinin yeterince yapılmadığını, kentsel dönüşüm çalışmalarının yavaş ilerlediğini ve yapı stoğunun ciddi şekilde risk taşıdığını belirtiyor. Fay hatlarının geçtiği bölgelerde yaşayan vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiği vurgulanırken, belediyeler ve devlet kurumlarının hazırlık planlarını güncellemesi bekleniyor. Gazeteci Erhan Gülenç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İzmir’in altından geçen 15 fay hattı Türkiye'de başka hiçbir şehirde yok. Tuzla Fayı gibi tehlikeli bir fayın kırılma zamanı çoktan geçmiş durumda. İzmir artık zamanla değil, dakikalarla yarışıyor olabilir.” Yerel Yönetimlere ve Vatandaşlara Çağrı Deprem uzmanları ve yerel yöneticiler, İzmir’in deprem senaryoları doğrultusunda acil eylem planlarının oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması, afet eğitimlerinin artırılması ve dirençli şehirleşme için kamu-özel sektör iş birliğinin şart olduğu dile getiriliyor. Vatandaşlar ise, sürekli yapılan uyarılara rağmen hâlâ yeterli önlemin alınmadığını düşünüyor. Sosyal medyada yapılan yorumlarda, “İstanbul’a yoğunlaşan hazırlıkların İzmir için de yapılması şart” ifadeleri dikkat çekiyor.