Bu ülkenin en büyük talihsizliği, TANRININ TÜRK MİLLETİNE BİR LÜTFÜ OLAN ATATÜRK' ün henüz 57 yaşında ölmesidir. Bilindiği gibi o kadro içinde en genç ölen Mustafa Kemal ' dir. KARABEKİR, ÇAKMAK, BAYAR, İNÖNÜ, CEBESOY...... hepsi hayli uzun yaşamışlardır.   ATATÜRK' ün ölümünden sonra yerine geçenler ne fikren, ne zihnen onun çap ve ayarında olmadığından devrimler yarıda kalmış ve devrimci kadrolar özellikle çok partili hayata geçildikten sonra oy uğruna feda edilerek tasfiye edilmişlerdir. Halķın dinsel inançları kullanılarak politika yapılmaya başlanmış, laiklikten dönüş yolunda adımlar başta Türkçe Ezandan dönüş olmak üzere atılmıştır.    Bu geri dönüş sürecinin mimarı MENDERES' dir. Menderes, ülkeyi ABD' nin ve NATO' nun kucağına oturtmuş, adetâ ABD' nin sınırlarını KARS' tan başlar hele getirmiştir. Kendisini DEMİREL, TÜRKEŞ, ERBAKAN, FEYZİOĞLU, BOZBEYLİ, CİNDORUK takip etmiş, 12 Eylül ile bu kervana EVREN, ÖZAL, ÇİLLER ve YILMAZ ve son olarakta şu anki muktedirler katılmışlardır.   Ülkede halk yıllarca asılsız yalan ve dolanla asla gerçekleşmeyecek bir KOMÜNİZM paranoyasıyla korkutulmuş, " özgürlük, hak, demokrasi, emek ve eşitlik " talepleri BÖLÜCÜLÜK ve HAİNLİK olarak nitelendirilerek çare olarak DİNCİ ve IRKÇI yaklaşımlar öne çıkarılmıştır. Mutluluğu CENNETTE bulacağına inandırılan halka, aslında bu dünyada da CENNETİN yaşanabileceği gerçeği gösterilmemiştir.   Yıllar sonra DEMİREL ve CİNDORUK gibi isimler günah çıkarmışlar ve KOMÜNİZM korkusuyla nasıl dinci akımlara göz yumduklarını samimi olarak itiraf etmişlerdir.   Kısaca; 1950' den bu yana iktidar olanların hepsinin bugünlere gelmemizde sorumluluğu vardır ve bu sorumluluğun ana payı da şüphesiz MERKEZ SAĞA aittir.    5000 yıllık Türk Kültür ve Tarihini ve İnancını ve Türkçeyi hiçe sayıp Arap dili, kültür ve geleneklerini din sosuna bulayarak yedirmek isteyen anlayış maalesef başarılı olmuş ve bence ülkemiz geri ve karanlık bir tünele girmiştir .   Bu tünelden çıkılıp tekrar aydınlığa, bilime ve çağdaş uygarlığa doğru yönelebilir miyiz? Çok zor ama imkânsız değil.   Öncelikle merkez sağ günah çıkarıp bir hiç uğruna nasıl LAİKLİĞİ ıskaladığını samimi olarak itiraf etmeli. Merkez solda seçkinci tarzını bırakarak İNANÇLARA SAYGILI LAİKLİK anlayışını öne çıkarıp halkın dini değerleriyle barışmalı.   Günümüzde artık ideolojiler önemini yitirdi. Sağ sol arasında büyük ayrım kalmadı. İMAMOĞLU' nun iki kez seçilmesi de aslında biraz bununla ilgili. Kapitalizm ve Sosyalizm kendi sivriliklerini törpüleyerek SOSYAL DEVLET adı altında uzlaştı. Şimdi önemli olan YAŞAM TARZI, DEMOKRASİ ve LAİKLİK. Çağdaş ve paylaşımcı bir dünya için bunlar gerek. Ve dünya nimetleri adil paylaşılırsa bütün insanlara yetecek kadar da çok.   Ya dinsel bir yönetime biat eden kullar olacağız. Ya da LAİK BİR ÜLKENİN ÖZGÜR VATANDAŞLARI.