casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Abdurrahman Kütükçü
Köşe Yazarı
Abdurrahman Kütükçü
 

HOLLANDA TARIM POLİTİKASI

Gelin, bakın bakalım Hollanda nasıl dünya tarım devi olmuş? Diyelim… Türkiye'de lale yetiştireceksiniz, ne yaparsınız? Arazi alıp, gidip dikersiniz. Size kimse yardımcı olmaz mı? Belki dayı oğlu- teyze kızı filan Yol gösteren birileri olmaz mı? Yaşıyorsa dede-amca filan… Hollanda'da bu iş nasıl oluyor? Yazayım… Araziyi aldınız. Öyle kafanıza göre “şunu dikeceğim” demekle olmuyor. Önce tarım arazinizin kayıtlı olduğu kooperatife gidiyorsunuz! “Ne kooperatifi Nerde serbest piyasa filan deme, o seni kandırmak için söyleniyor. “Hollanda gibi kapitalist ülkede kooperatif olur mu” diye hiç sorma. Neyse. Kooperatif yetkilisi sana“arazinizde şu ürünleri yetiştireceksiniz” diye bir-iki alternatif sunacak.“Olur mu? Geçen yıl hıyarın kilosu kaç liradan satıldı ben hıyar ekeceğim” filan deme, dinlemezler. Bir ürünü seç! Ben ayrıca “ek olarak şunları da dikeyim” filan deme, izin yok. Tek ürünü seçtin… Yetkili ürün maliyetlerini/giderlerini hesaplıyor. İstiyor ki, hasat sonunda başına ne geleceğini bil! Tahmini bilançoyu aldın.  Bu arada, paran yeterli değilse borç veriyorlar. Dur nereye gidiyorsun? Gitme. Yetkili seni kooperatifin tarım mühendisine yönlendirecek! Bir gün sonra… Mühendis ve kooperatifin teknik elemanlarıyla arazini teftişe gidiyorsun. Mühendis yetiştireceğin ürün hakkında  ne kadar bilgi sahibi olduğunu ölçüyor. Yeterli değilsen sana yardımcı oluyor. Bu arada ürünle makine parkındaki araçlarını bildirmek zorundasın. Eksik aracın varsa tamamlıyorlar. Bitmedi… Kofti değil Sonunda… Ekim için program yapılıyor. Çalışma başlıyor. Yine tek başına  değilsin. Öncelikle kullanacağın ilaçlar, gübreler, sular ve yapacağın kesim ve kontroller kooperatif yetkilileri tarafından sana bildiriliyor. Tüm kurallara uydun. Geldi hasat zamanı. “Tek başınayım” diye düşünme. Kooperatif hasat zamanı personel desteği veriyor. Ürünü topladın kooperatifin öncülüğünde kiralık depoya kaldırıyorsun. Bekleyeceksin. Godot'u değil, eksperleri! Taban fiyatı o belirleyecek. Yine “serbest piyasa” lafına başlama! Korkma Türkiye'de olduğu gibi seni küresel şirketlerin inisiyatifine bırakmıyorlar.   Bunlar yeminli eksper! Yemini kofti değil. Ne üretici olarak senden, ne de alıcılardan etkileniyor. Taban fiyat belirlendikten sonra ürün, kooperatif tarafından açık arttırmayla satılıyor. Tabii senin onayın şart. Satış belgesine imzanı atıyorsun. En sonunda Kooperatif, hizmet faturaları düşüldükten sonra paranı ödüyor. İlk yılı geçirdin… Şimdi hedefin “A sınıfı” ya da “Yeşil” üretici sertifikasını almak olacak. Bunun için kaliteli ürün yetiştirmen şart. Sertifikayı aldığın anda devlet desteklerine hak kazanıyorsun! Hollanda'yı  görünce “bu kooperatif anlayışı bizde niye yok” deme! Avrupa'da modern kooperatifçiliğin kurucusu bilinen İngiliz Michael Sandown, 19'uncu yüzyılın başında Kayseri, Sivas, Niğde, Nevşehir ve Kırşehir'de incelemeler yapıp esnaf dayanışma teşkilatı “Ahilik”ten etkilendi  Gidip ülkesine kooperatif kurdu! Bizde ne oldu; 1838 İngiliz Ticaret Anlaşması'yla Ahilik'i öldürttüler. Yetmedi. İlk tarım kredi kooperatifi sayılan “Memleket Sandıkları” kurucusu Mithat Paşa'yı boğdurttular.
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2022 - Salı

HOLLANDA TARIM POLİTİKASI

Gelin, bakın bakalım Hollanda nasıl dünya tarım devi olmuş?

Diyelim…
Türkiye'de lale yetiştireceksiniz, ne yaparsınız?
Arazi alıp, gidip dikersiniz.
Size kimse yardımcı olmaz mı?
Belki dayı oğlu- teyze kızı filan
Yol gösteren birileri olmaz mı?
Yaşıyorsa dede-amca filan…
Hollanda'da bu iş nasıl oluyor? Yazayım…
Araziyi aldınız. Öyle kafanıza göre “şunu dikeceğim” demekle olmuyor.
Önce tarım arazinizin kayıtlı olduğu kooperatife gidiyorsunuz!
“Ne kooperatifi Nerde serbest piyasa
filan deme, o seni kandırmak için söyleniyor.
“Hollanda gibi kapitalist ülkede kooperatif olur mu” diye hiç sorma.
Neyse.
Kooperatif yetkilisi sana“arazinizde şu ürünleri yetiştireceksiniz” diye bir-iki alternatif sunacak.“Olur mu? Geçen yıl hıyarın kilosu kaç liradan satıldı
ben hıyar ekeceğim” filan deme, dinlemezler.
Bir ürünü seç! Ben ayrıca “ek olarak şunları da dikeyim” filan deme, izin yok.
Tek ürünü seçtin…
Yetkili ürün maliyetlerini/giderlerini hesaplıyor. İstiyor ki, hasat sonunda başına ne geleceğini bil! Tahmini bilançoyu aldın. 
Bu arada, paran yeterli değilse borç veriyorlar.
Dur nereye gidiyorsun? Gitme. Yetkili seni kooperatifin tarım mühendisine yönlendirecek!
Bir gün sonra…
Mühendis ve kooperatifin teknik elemanlarıyla arazini teftişe gidiyorsun. Mühendis yetiştireceğin ürün hakkında 
ne kadar bilgi sahibi olduğunu ölçüyor. Yeterli değilsen sana yardımcı oluyor.
Bu arada ürünle makine parkındaki araçlarını bildirmek zorundasın. Eksik aracın varsa tamamlıyorlar.
Bitmedi…

Kofti değil
Sonunda…
Ekim için program yapılıyor. Çalışma başlıyor.
Yine tek başına 
değilsin. Öncelikle kullanacağın ilaçlar, gübreler, sular ve yapacağın kesim ve kontroller kooperatif yetkilileri tarafından sana bildiriliyor.
Tüm kurallara uydun. Geldi hasat zamanı. “Tek başınayım” diye düşünme. Kooperatif hasat zamanı personel desteği veriyor.
Ürünü topladın kooperatifin öncülüğünde kiralık depoya kaldırıyorsun. Bekleyeceksin. Godot'u değil, eksperleri! Taban fiyatı o belirleyecek. Yine “serbest piyasa” lafına başlama! Korkma Türkiye'de olduğu gibi seni küresel şirketlerin inisiyatifine bırakmıyorlar. 
 Bunlar yeminli eksper! Yemini kofti değil. Ne üretici olarak senden, ne de alıcılardan etkileniyor. Taban fiyat belirlendikten sonra ürün, kooperatif tarafından açık arttırmayla satılıyor. Tabii senin onayın şart. Satış belgesine imzanı atıyorsun.
En sonunda
Kooperatif, hizmet faturaları düşüldükten sonra paranı ödüyor.
İlk yılı geçirdin…
Şimdi hedefin “A sınıfı” ya da “Yeşil” üretici sertifikasını almak olacak.
Bunun için kaliteli ürün yetiştirmen şart. Sertifikayı aldığın anda devlet desteklerine hak kazanıyorsun!
Hollanda'yı 
görünce “bu kooperatif anlayışı bizde niye yok” deme!
Avrupa'da modern kooperatifçiliğin kurucusu bilinen İngiliz Michael Sandown, 19'uncu yüzyılın başında Kayseri, Sivas, Niğde, Nevşehir ve Kırşehir'de incelemeler yapıp esnaf dayanışma teşkilatı “Ahilik”ten etkilendi 
Gidip ülkesine kooperatif kurdu!
Bizde ne oldu; 1838 İngiliz Ticaret Anlaşması'yla Ahilik'i öldürttüler. Yetmedi.
İlk tarım kredi kooperatifi sayılan “Memleket Sandıkları” kurucusu Mithat Paşa'yı boğdurttular.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.