casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Abdurrahman Kütükçü
Köşe Yazarı
Abdurrahman Kütükçü
 

HEPİMİZ YALANCIYIZ..

İslam coğrafyasındaki toplumlar olarak durumumuz rezalet. Büyük yalanlarımız var bizim kendimizi inandırdığımız Batı bizi sömürdüğü için belki bu haldeyiz dersek yine yalan söylemiş oluruz Biz batı bizi sömürdüğü için bu halde değiliz. Tam Aksine, biz bu halde olduğumuz için sömürülüyoruz dememiz daha doğru olur En yüce dinin mensubu olmakla övünürüz hep ve bunun için düzgün insan olduğumuzu savunuruz belki ama yalan söylüyoruz En büyük hatamız, kendimize Müslüman dediğimiz için ahlaka ve etik değerlere ihtiyacımız yok sanıyoruz. Yani argo bir tabirle her haltı yiyoruz sonra o, beğenmediğimiz “gavurların" etik ve toplumsal değerlerinin yanına bile yaklaşamıyoruz. Bu batılılar dünyanın başının belasıdır diyoruz, gavurlara sabah akşam sövüyoruz ama orada da yalan söylemiş oluyoruz En Müslümanımız bile başı sıkıştığında huzur ve kaliteli yaşam bulmak için batıya kapağı atmaya çalışıyor. En Müslümanım diyen bile hiçbiri bir İslam ülkesine gitmek istemiyor a. Gittiğimiz yere medeniyet ve insanlık götürüyoruz diyoruz ama yalan söylüyoruz Gittiğimiz yerdeki düzgün sisteme uymak yerine, onu kendimize uydurmaya çalışıyor onu da berbat ediyoruz. Hırsızlık, dolandırıcılık, kuralsızlık, pislik ve suçu gittiğimiz yerlere de taşıyoruz En yakın örneği mülteci olarak gittiği ülkede kadınları taciz ve tecavüzde bulunanlara bakınca doğru söylediğimi anlatacaksınız  Sokaklara sümkürüp tükürmek, duvarlara işemek, çöpleri ortaya atmak gibi alışkanlıklarımızı ise söylemeye gerek yok Dinimiz kardeşlik dinidir, biz hepimiz kardeşiz diyoruz yine yalan söylüyoruz Din adına menfaatimize uymayan herkese sövmeyi bütün egoist duygularımızı tatmin etmeyi alışkanlık haline getiriyoruz. Bir taraftan cennette huriler hayal ederken, insan, hayvan, doğa fark etmeksizin her şeyi kirletiyor, affedersiniz ama her haltı yiyoruz. Başımıza gelen iyi şeyleri kendi menfaatimize olduğu için kendi başarımız görüyoruz, kötü şeylerde ise kader der sorumluluğu Yüce Allah’a yıkıyoruz. Kendimizi çok akıllı görüyoruz, biz aslında gavurlardan daha akıllıyız diyoruz ama yine yalan söylüyoruz Aklımızı kullanmak, araştırmak, bilgi ve donanım sahibi olmak için emek vermeyiz. Kitap satışlarımız ve kişi başına yılda ne kadar? Okuduğumuz kitap sayısı suratımıza şamar gibi vuruluyor ama halen arsızlık eder kendimizi daha akıllı görmeye devam ediyoruz Kendimizi çok dürüst görürüz ama yine yalan söylüyoruz Sırf gırtlağımıza hak etmediğimiz bir lokma girecek umuduyla, en üçkağıtçı, en fırıldak, en hırsız kişileri başımıza yönetici yapıyoruz ve bundan hicap bile duymuyoruz Vergi, elektrik, su, akaryakıt, makam, zaman, mesai vs. hırsızlıklarını doğal görüyoruz, fırsatını bulduğumuz anda çalıyoruz, olmadı çalana müsaade ediyoruz Biz galiba hep yalan söylüyoruz…. Not; Eli öpülecek dindarlar, dürüst kamu görevlileri hakiki Müslüman kardeşlerimizi tenzih ederiz, Ortadoğu halklarının genel durumu bunlar olduğunu düşündüğüm için yazdım. Şimdi oturup bu coğrafyadaki kan, gözyaşı, sefalet ve sömürünün esas sebeplerini bir kez daha düşünmenin zamanı gelmedi mi ?
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2022 - Çarşamba

HEPİMİZ YALANCIYIZ..

İslam coğrafyasındaki toplumlar olarak durumumuz rezalet.

Büyük yalanlarımız var bizim kendimizi inandırdığımız

Batı bizi sömürdüğü için belki bu haldeyiz dersek yine yalan söylemiş oluruz

Biz batı bizi sömürdüğü için bu halde değiliz. Tam Aksine, biz bu halde olduğumuz için sömürülüyoruz dememiz daha doğru olur

En yüce dinin mensubu olmakla övünürüz hep ve bunun için düzgün insan olduğumuzu savunuruz belki ama yalan söylüyoruz

En büyük hatamız, kendimize Müslüman dediğimiz için ahlaka ve etik değerlere ihtiyacımız yok sanıyoruz.

Yani argo bir tabirle her haltı yiyoruz sonra o, beğenmediğimiz “gavurların" etik ve toplumsal değerlerinin yanına bile yaklaşamıyoruz.

Bu batılılar dünyanın başının belasıdır diyoruz, gavurlara sabah akşam sövüyoruz ama orada da yalan söylemiş oluyoruz

En Müslümanımız bile başı sıkıştığında huzur ve kaliteli yaşam bulmak için batıya kapağı atmaya çalışıyor.

En Müslümanım diyen bile hiçbiri bir İslam ülkesine gitmek istemiyor a.

Gittiğimiz yere medeniyet ve insanlık götürüyoruz diyoruz ama yalan söylüyoruz

Gittiğimiz yerdeki düzgün sisteme uymak yerine, onu kendimize uydurmaya çalışıyor onu da berbat ediyoruz.

Hırsızlık, dolandırıcılık, kuralsızlık, pislik ve suçu gittiğimiz yerlere de taşıyoruz

En yakın örneği mülteci olarak gittiği ülkede kadınları taciz ve tecavüzde bulunanlara bakınca doğru söylediğimi anlatacaksınız

 Sokaklara sümkürüp tükürmek, duvarlara işemek, çöpleri ortaya atmak gibi alışkanlıklarımızı ise söylemeye gerek yok

Dinimiz kardeşlik dinidir, biz hepimiz kardeşiz diyoruz yine yalan söylüyoruz

Din adına menfaatimize uymayan herkese sövmeyi bütün egoist duygularımızı tatmin etmeyi alışkanlık haline getiriyoruz.

Bir taraftan cennette huriler hayal ederken, insan, hayvan, doğa fark etmeksizin her şeyi kirletiyor, affedersiniz ama her haltı yiyoruz.

Başımıza gelen iyi şeyleri kendi menfaatimize olduğu için kendi başarımız görüyoruz, kötü şeylerde ise kader der sorumluluğu Yüce Allah’a yıkıyoruz.

Kendimizi çok akıllı görüyoruz, biz aslında gavurlardan daha akıllıyız diyoruz ama yine yalan söylüyoruz

Aklımızı kullanmak, araştırmak, bilgi ve donanım sahibi olmak için emek vermeyiz.

Kitap satışlarımız ve kişi başına yılda ne kadar?

Okuduğumuz kitap sayısı suratımıza şamar gibi vuruluyor ama halen arsızlık eder kendimizi daha akıllı görmeye devam ediyoruz

Kendimizi çok dürüst görürüz ama yine yalan söylüyoruz

Sırf gırtlağımıza hak etmediğimiz bir lokma girecek umuduyla, en üçkağıtçı, en fırıldak, en hırsız kişileri başımıza yönetici yapıyoruz ve bundan hicap bile duymuyoruz

Vergi, elektrik, su, akaryakıt, makam, zaman, mesai vs. hırsızlıklarını doğal görüyoruz, fırsatını bulduğumuz anda çalıyoruz, olmadı çalana müsaade ediyoruz

Biz galiba hep yalan söylüyoruz….

Not; Eli öpülecek dindarlar, dürüst kamu görevlileri hakiki Müslüman kardeşlerimizi tenzih ederiz, Ortadoğu halklarının genel durumu bunlar olduğunu düşündüğüm için yazdım. Şimdi oturup bu coğrafyadaki kan, gözyaşı, sefalet ve sömürünün esas sebeplerini bir kez daha düşünmenin zamanı gelmedi mi ?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.