İslam coğrafyasındaki toplumlar olarak durumumuz rezalet.
Büyük yalanlarımız var bizim kendimizi inandırdığımız
Batı bizi sömürdüğü için belki bu haldeyiz dersek yine yalan söylemiş oluruz
Biz batı bizi sömürdüğü için bu halde değiliz. Tam Aksine, biz bu halde olduğumuz için sömürülüyoruz dememiz daha doğru olur
En yüce dinin mensubu olmakla övünürüz hep ve bunun için düzgün insan olduğumuzu savunuruz belki ama yalan söylüyoruz
En büyük hatamız, kendimize Müslüman dediğimiz için ahlaka ve etik değerlere ihtiyacımız yok sanıyoruz.
Yani argo bir tabirle her haltı yiyoruz sonra o, beğenmediğimiz “gavurların" etik ve toplumsal değerlerinin yanına bile yaklaşamıyoruz.
Bu batılılar dünyanın başının belasıdır diyoruz, gavurlara sabah akşam sövüyoruz ama orada da yalan söylemiş oluyoruz
En Müslümanımız bile başı sıkıştığında huzur ve kaliteli yaşam bulmak için batıya kapağı atmaya çalışıyor.
En Müslümanım diyen bile hiçbiri bir İslam ülkesine gitmek istemiyor a.
Gittiğimiz yere medeniyet ve insanlık götürüyoruz diyoruz ama yalan söylüyoruz
Gittiğimiz yerdeki düzgün sisteme uymak yerine, onu kendimize uydurmaya çalışıyor onu da berbat ediyoruz.
Hırsızlık, dolandırıcılık, kuralsızlık, pislik ve suçu gittiğimiz yerlere de taşıyoruz
En yakın örneği mülteci olarak gittiği ülkede kadınları taciz ve tecavüzde bulunanlara bakınca doğru söylediğimi anlatacaksınız
Sokaklara sümkürüp tükürmek, duvarlara işemek, çöpleri ortaya atmak gibi alışkanlıklarımızı ise söylemeye gerek yok
Dinimiz kardeşlik dinidir, biz hepimiz kardeşiz diyoruz yine yalan söylüyoruz
Din adına menfaatimize uymayan herkese sövmeyi bütün egoist duygularımızı tatmin etmeyi alışkanlık haline getiriyoruz.
Bir taraftan cennette huriler hayal ederken, insan, hayvan, doğa fark etmeksizin her şeyi kirletiyor, affedersiniz ama her haltı yiyoruz.
Başımıza gelen iyi şeyleri kendi menfaatimize olduğu için kendi başarımız görüyoruz, kötü şeylerde ise kader der sorumluluğu Yüce Allah’a yıkıyoruz.
Kendimizi çok akıllı görüyoruz, biz aslında gavurlardan daha akıllıyız diyoruz ama yine yalan söylüyoruz
Aklımızı kullanmak, araştırmak, bilgi ve donanım sahibi olmak için emek vermeyiz.
Kitap satışlarımız ve kişi başına yılda ne kadar?
Okuduğumuz kitap sayısı suratımıza şamar gibi vuruluyor ama halen arsızlık eder kendimizi daha akıllı görmeye devam ediyoruz
Kendimizi çok dürüst görürüz ama yine yalan söylüyoruz
Sırf gırtlağımıza hak etmediğimiz bir lokma girecek umuduyla, en üçkağıtçı, en fırıldak, en hırsız kişileri başımıza yönetici yapıyoruz ve bundan hicap bile duymuyoruz
Vergi, elektrik, su, akaryakıt, makam, zaman, mesai vs. hırsızlıklarını doğal görüyoruz, fırsatını bulduğumuz anda çalıyoruz, olmadı çalana müsaade ediyoruz
Biz galiba hep yalan söylüyoruz….
Not; Eli öpülecek dindarlar, dürüst kamu görevlileri hakiki Müslüman kardeşlerimizi tenzih ederiz, Ortadoğu halklarının genel durumu bunlar olduğunu düşündüğüm için yazdım. Şimdi oturup bu coğrafyadaki kan, gözyaşı, sefalet ve sömürünün esas sebeplerini bir kez daha düşünmenin zamanı gelmedi mi ?