Merhum Adnan Akyarlı’nın ölümü ardından dün İzmir Kent Konseyi’nde ilginç bir seçim gerçekleşti.
Merhum Akyarlı’nın Büyükşehir Belediyesi çalışanı olması sebebiyle birçok eleştiri yapılmış Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in tercihi olması sebebiyle konuya yönelik çok fazla kişi yorum yapamamış ve eski Başkan Nazik Işık ile çekiştikleri seçimde Akyarlı 3. turda seçimi kazanmasını bilmişti.
İzmir Kent Konseyi’nde öncelikle Engelli Meclisi Başkanı Abdul Samet Baysak yaşamını yitirmiş ve ne olacağını kulisler tartışırken Adnan Akyarlı’dan gelen acı haber tüm İzmir’i yasa boğmuştu. Engelli Meclisi seçimlerini yenilemeyen İzmir Kent Konseyi bir karar alarak İzmir Kent Konseyi Başkanı’nı yeniden BELİRLEME kararı aldı.
İşte tam da sorular burada başlıyor kıymetli okuyucular!
Yürütme Kurulu kısmi seçim kararı alıyor! Hani İstanbul seçimlerinde aynı zarfa koyulan oy pusulalarından tek birinin hileli çıkıp seçimlerin tekrar edildiği gibi İzmir Kent Konseyi'de kısmi seçim kararı alıyor. Elbette öncesinde Sayın Soyer yeni adayını belirleyip kulislere duyuruyor. Sonrasındaki süreç KILIF uydurma! Ne yazık ki Yürütme kendilerine gelen talimatları uyguluyor görünümü veriyor. Yürütme kısmi seçim kararı alırken bir şart koşuyor ‘’seçim kararı alırız ancak Yürütme Kurulu’nu yeniden seçtirmeyiz’’ denilerek kendi koltuklarını koruma derdine düşüyorlar. Zaten kısmen gerçekleşecek seçim aynı bir kısım tavizlerle yeniden revize ediliyor. Dünden beri basında ve İzmir Büyükşehir Belediyesi resmi internet sayfasında sanki İzmir Kent Konseyi seçimleri yapılmış gibi bir hava yansıtılıyor!
Peki böyle bir seçim yapıldı ise bu seçime kim ya da kimler nasıl karar aldı? Yürütme Kurulu seçime gitmek için toplu olarak istifa etmek durumundayken bu istifalar neden sunulmadı?
İkinci sorumuz seçim kararı alındı ise başvuruları ne şekilde kabul etti İzmir Kent Konseyi ve kimler başvurabildi?
Madem ortada bir seçim var neden başvuru yapılamıyor? Yoksa adil ve demokratik bir seçimde Tunç Başkan’ın göstereceği adayın seçimi kazanamayacağı mı düşünülüyor? O halde bizim şipşak çözüm bulan Yürütme Kurulu üyelerimiz bu konuya karşı kayıtsız kalır mı? Elbette kalmıyor şipşak eşi benzerine az rastlanan bir uygulama ile taze bir kılıf daha ayarlanıyor ve ilan ediliyor ‘Eski Delegeler ile seçime gidiliyor’’…
Eski delegeler ile seçime gidilince bu sefer şipşakçı Yürütmemiz yine bir hata yapıyor, Tunç Başkan’a da yaranmak lazım! Tunç Başkan’ın gösterdiği aday eski seçimlerde delege olmadığı için aday olamıyor! Çık işin içinden! Hooop şipşak bir çözüm daha eski başvurusu olan kurum, kuruluşlar ve STK’lara oy kullanacak üyelerin değişimi konusunda hak veriliyor ve koltuklar Tunç Başkan’ın gözünde olduğu kadar Nilay Hanım’ın gözünde de sağlama alınıyor! Neticesinde kent konseyleri nedir ki kimin iradesini temsil eder ki!
İşin en büyük bombası ise şipşakçı Yürütme’nin yine üstün maharetleriyle çözüme kavuşturuluyor! Önlerinde rakipsiz ama kazanılması gereken bir seçim var! Bunca şeyi kılıfına uyduran ekip Belediyenin Genel Müdür ve Yardımcılarının gelip bizzat izledikleri bir seçimde üstün maharetlerini sergilemezler mi?
Genel Kurul’un açılabilmesi için son tahlilde 386 olarak bilidiğimiz Hazirun lisesinin 3’te 2’sinin toplanması gerekiyor. Dün açıklanan seçim sonuçlarında 191 oy kullanılmış Nilay Hanım ise 174 oy almış! 205 katılım olduğu da gelen bilgiler arasında! Velev ki salt çoğunluk ile karar alınacağı düşünülse bile onu da alamamış şipşakçı Yürütme’nin Şipşak ancak Hukuken seçilememiş yeni Kent Konseyi Başkanı.
Dün gerçekleştirilen İzmir Kent Konseyi Genel Kurul’unda çoğunluk sağlanamamış ve çoğunluk sağlanamadan Divan Başkanı Şipşak Genel Kurul’u açmıştır, Kent Konseyleri Yönetmeliğinde Başkan’ın nasıl seçileceği açık ve nettir. Genel Kurul’un nasıl oturumu açabileceği gibi.
Şipşak değiştirilmediyse geçmiş dönemlerde İzmir Kent Konseyi Başkanı olarak seçilen ve CHP Konak İlçe Başkanı seçilince aktif siyasette olduğu için Başkanlığı düşen Çağrı Gruşçu örneği ortada iken acaba Yönerge’nin ilgili maddesi hala yürürlükte midir yoksa o da şipşak çıkartılmış mıdır?
Kıymetli Tunç Başkan’ım tablo ortadadır ve siyasilerin içine girdiği ya da yönetip yönlendirmeye çalıştığı böylesi büyük hataların yapıldığı süreçlerin İzmir Kentine en ufak bir fayda sağlamayacağı ortadadır, anlaşılmaktadır ki sürece dair yeni, şeffaf ve Hukuk’u yok saymayan bir seçim olmaksızın İzmir yeni Konsey Başkanı’nı kendi seçmeksizin gerçekleştirilen her uygulama hatayı daha büyük hatalarla kapatılamayan bir duruma taşımaktadır! Size tek bir sorum olacak Rahmetli Adnan Oğuz Akyarlı’nın böylesi bir seçimi savunma ihtimali sizce yüzde kaç olurdu ve Rahmetli’nin yerine böylesine baskın ve Şipşak bir seçimle mi İzmir Başkan seçmeliydi? Yanıtı tüm İzmir biliyor çünkü Kent Konseyleri en son ‘Ben yaptım oldu’ denilecek alandır. İzmir’in kelli ferli ilçe Konsey Başkanları hiç mi biriniz olana bitene ya da yaşanan sürece dair dur demez bu da İzmir adına çok acı!...