Belki tekrar olacak ama size bir hikayeyi yine anlatayım
Malum adamın biri etrafındakilere 'kurban' meselesini şöyle anlatmış;
Hazreti Musa Allah'a dua etmiş. 'Ya Rabbi, bana bir kız evlat bahşedersen onu sana kurban edeyim.' Bir zaman sonra Hazreti Musa'nın bir kızı olmuş, adını Ayşe koymuş. Çocuğun kurban edileceği zaman gelince Hazreti Musa bıçağı yavrucağın boynuna dayamış. Tam kesecekken Azrail gökten elinde bir keçiyle gelmiş… Hikâyenin tam bu noktasında dinleyenlerden biri dayanamamış ve şöyle demiş: 'Ben bunun neresini düzelteyim? Hazreti Musa değil Hazreti İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, keçi değil koç.'
Konuyu anladınız siz.
Bence Metin Çağrı Deniz Yücel’i, Yücel’de genel merkez yöneticilerini ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu kandırmış galiba…
Kemal Kılıçdaroğlu bombayı patlattı ama ne bombası…
Yalan bombası ….
Metin Çağrı, Türkiye Değişim Partisi’nin başarısız olduğu için yönetimiyle görevden alınan bir il başkanı. Bunu birçok haber kanalı toplu istifa olarak haber yapsa da, birkaç gün önceden görevden alındığını parti içerisinde olan herkes zaten biliyordu.
Devam edelim, Yasemin İnceoğlu il başkan yardımcısı değil il yöneticisi, Mehmet Aktaş il başkan yardımcısı değil il disiplin kurulu yedek üyesi, Metin Çağrı’nın şoförü Sezgin Pastutmaz il başkan yardımcısı değil il saymanı, Metin Çağrı’nın muhasebecisi Fahri Doruk il yönetim kurulu yedek üyesi, Metin’in çalışanı Emre Gültaş’lı il yöneticisi Metin’in çalışanı Bayındır’a hiç ilçe oluşturulmadı.
Karşıyaka ilçe başkanlığından istifa eden Esma Aydın'ın yerine atama yapılmadı. Karabağlar ilçe başkanı Vahap Kılıç’tı, Özcan Demir değildi…
Ya arkadaşlar bir partide görevden alınıyorsunuz tamam, başka bir partiye geçiyorsunuz ona da tamam ama bu kadar yalana dolana ne gerek var?
Şimdi ben bunun neresini düzelteyim… Anca bu kadar işte.
Normal insanlar gibi internet üzerinden de üye olabilirdiniz ama illaki şov yapacaksanız değil mi? Eş, dost, akraba bulamadıysanız yüz lira yevmiye verip elli, yüz kişi toplayabilirdiniz bu şova ne gerek vardı?
Bir de Ankara'da, İzmir’de size inanan gazete ve gazeteci bulamadınız mı ki gittiniz de Sakarya'da bir meslektaşımızı buldunuz onu da yalanlarınızla kandırdınız?
Daha bitmedi…