İzmir’in kurtuluşunun simgesi olan 9 Eylül, İzmir halkı için çok özel bir anlam taşır. Her yıl düzenlenen etkinlikler, İzmir’in ruhunu ve tarihini canlandıran gösterilerle kutlanır. Ancak bu yıl, herkesin sabırsızlıkla beklediği SoloTürk gösterisinin iptal edilmesi İzmir halkında büyük bir hayal kırıklığı yarattı. İptalin nedeni olarak "tasarruf tedbirleri" öne sürüldü. Fakat, İzmirli için bu mazeret pek kabul edilebilir görünmüyor.   İzmir halkı için 9 Eylül, sadece bir tarih değil; milli kimliğin, bağımsızlığın ve İzmirli olmanın en güçlü simgelerinden biridir. Birçok insan, bu özel günü yaşamak için İzmir’in meydanlarına akın eder. Gösteriler, yürüyüşler ve özellikle SoloTürk gibi etkileyici performanslar bu günün coşkusunu zirveye taşır. Ancak bu yıl, İzmirli bu coşkuyu yaşayamadı. Tasarruf tedbirleri kapsamında yapılan bu iptal kararı, halkın büyük bir beklentiyle hazırlandığı günün eksik kalmasına neden oldu.   Tasarruf elbette ülke ekonomisi için önemlidir, ancak böylesine sembolik ve manevi değeri yüksek bir günde tasarruf edilecek başka alanlar bulunmalıydı. İzmir halkının, 9 Eylül coşkusundan ve SoloTürk'ün heyecan verici performansından mahrum kalması, bu özel günün hakkının tam olarak verilmediği hissini uyandırdı.    SoloTürk gösterisi, sadece bir hava gösterisi değil, aynı zamanda İzmir’in kalbindeki bağımsızlık ve kahramanlık hikayesinin gökyüzünde yankı bulmasıdır. İzmirli, bu gösteriden yoksun bırakılarak adeta o günü tam anlamıyla yaşayamamış oldu. Tasarruf yapılacaksa, belki başka alanlardan yapılmalı; İzmir’in bir gününden, onun tarihini ve ruhunu yansıtan bu tür önemli simgelerden değil. Bu konuda kimler sorumluysa acizane kınıyorum. Bizleri, çocuklarımızı ve İzmirliyi bu gurur tablosundan mahrum bıraktıkları için üzüntü içerisindeyim. İzmir’in kurtuluşunun simgesi olan 9 Eylül, hepimiz için tarihi ve duygusal bir öneme sahipken, böylesine anlamlı bir günde SoloTürk’ün gösterisinin iptal edilmesi kabul edilemez. Tasarruf tedbirleri adı altında İzmir halkını bu özel coşkudan yoksun bırakmak, bir şehrin tarihine, gururuna ve milli kimliğine yapılan büyük bir eksikliktir.   Bizler, çocuklarımızla birlikte o gökyüzünde izlemek istediğimiz SoloTürk gösterisinden mahrum bırakıldık. Bu tür kararların, İzmir gibi milli mücadelenin kalbinde yer alan bir şehirde alınmış olması, halkın duygularına ve tarihine yeterince saygı gösterilmediği hissini uyandırıyor. Tasarruf tedbirleri elbette gerekli olabilir, ancak böyle anlamlı ve tarihi bir günü kutlamak, toplumsal hafızamıza sahip çıkmak açısından büyük önem taşır. Bu sebeple, İzmirlinin tek gününde, milli gurur tablosundan tasarruf edilmemeliydi.