İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a acizene bir tavsiyem var: Sayın başkan önceki belediye başkanlarının basınla ilişkilerini lütfen iyice araştırın. göreceksiniz ki bazıları, belirli gazetecilere verdiği destekle onların popüler olmalarını sağlamıştı. iki dönemde muazzam beslenenler palazlandı büyüdü, beslenmeyenler ise her ay personellerin maaşlarını karşılamak için çabalayan gazeteci olarak kaldılar
İlk iki dönemde desteklenen taraflı gazeteciler, (taraflı diyorum kendi itirafları böyleydi) güç kazanınca üçüncü başkana karşı bile kafa tutar hale geldi. Şimdi sizin yönetiminizde, bu güçlenen gazetecilerin size karşı savaş açtığını çok rahat görebilirsiniz. Büyük salonlarda bedava ağırlanan ve mikrofonu eline aldıklarında taraflı olduklarını itiraf eden bu gazeteciler, aslında tarafsız olmadıklarınıda her fırsatta gösterdiler. İzmir, "ben taraflı bir gazeteciyim" diyenleri gördü yani bir çoğuda korkularından ses çıkaramadı
Sonraki başkanlar da aynı zihniyetle yaklaşıldı onlara ve bu gazeteciler daha da güçlendi. Eskiden 3 personelle çalışanlar şimdi 25 personel istihdam edebiliyorlar ve İzmir'de önemli birkaç gazeteden biri haline geldiler. Ancak güçlendiklerinde, sizi en çok eleştirenler yine onlar oldu. Bu durumu düşündünüz mü?
Yıllar önce bir belediye başkanının basın danışmanıyla yaptığımız samimi sohbet beni derinden etkilemişti. Danışman, bütçelerinin yüzde elli oranını X gazetesine ayırdıklarını ve geri kalanını "gerçek gazetecilik yapmak isteyen ahmaklara" dağıttıklarını itiraf etmişti. Ben de bu duruma "Ben de ahmak olmam, dostluğumuz kalıcıdır ama siz de bize reklam vermemelisiniz" yanıtını vermiştim. O belediyeden hiçbir reklam almadım ama haber değeri olanları yayınladım.
Şimdi neden bunları anlattığımı merak ediyor olabilirsiniz. O zaman bütçelerinin ne kadar olduğunu sorduğumda "Her ay değişir, ama asgari 100 bin olur mutlaka" cevabını almıştım. Eğer sadece bir gazeteye aylık 50 bin TL veriyorsanız ve partinizin her belediyesi de benzer miktarlar veriyorsa, 25 personelle İzmir'in en güçlü gazetesi olurum demiştim. O zaman o danışman gülmüştü. Şimdi anlayanlar da gülmeye başlamıştır zaten.
Benim tavsiyem,lütfen gerçek gazetecilik yapanları ayırt edin, onları takdir edin. Akrep olanlarla olmayanları ayırın ve şeffaflıkla ilerleyin.