Okullar, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren en önemli eğitim yuvalarıdır. Ancak son yıllarda bu yuvalar, maalesef birer "çöp yuvasına" dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Eskiden okullarda görev yapan hademeler sayesinde sınıflar tertemiz olur, öğrenciler hijyenik bir ortamda eğitim alırdı. Ancak zamanla bu kadrolar azaltıldı ve hatta yok oldu. Bunun sonucunda ise okullarda ciddi bir temizlik krizi ortaya çıktı.
Geçici çözümler üretildi; TYP (Toplum Yararına Program) adı altında temizlik personeli istihdam edilmeye çalışıldı. Ancak bu da devamlı olmadı. Bugün okullar, temizlik konusunda adeta sınıfta kalmış durumda. Asgari ücretin çok altında çalıştırılmak istenen temizlik personeli bulunamıyor; çünkü maaşlar, bu sorumluluğu üstlenmek isteyen kişiler için yetersiz. Okul idareleri, personel eksikliği karşısında çaresiz kalıyor ve temizlik işleri, velilerin omuzlarına yükleniyor.
Veliler, çocuklarının sağlığı ve eğitimi için ellerinden geleni yapıyor. Ancak sınıfları temizlemek, hatta dışarıdan temizlik personeli tutmak, eğitim sisteminde yaşanan yapısal eksikliklerin üstünü örtmeye yetmez.
Bir okulda temizlik personeli yoksa, bu sorumluluk veliye mi kalmalı? Yetkililer, okullarda kayıt parası talep edilmediğini ve edilirse şikâyet edilmesi gerektiğini söylerken, temizlik için gerekli şartların yerine getirilmemesi gözden kaçıyor. Peki, bu sorunu nasıl çözebiliriz?
Şu an gündemde olan bir çözüm önerisi, TYP kapsamında çalışan temizlik personelinin maaşlarının 12 bin TL’ye çıkarılması. Ancak bu miktarın, günümüz şartlarında yeterli olmayacağı aşikâr. 12 bin TL ile geçinmenin zorluğu ortada. Bu sorunun sadece maaş artışıyla çözülebileceğini düşünmek yanıltıcı olur. Daha köklü bir politika değişikliği şart.
Trajikomik bir durum daha:
Özel okulların yüksek ücretleri karşısında devlet okullarını tercih eden veliler, devlet okullarındaki durumu görünce hayal kırıklığı yaşıyor. Kitaplar ücretsiz dağıtılıyor ama öğretmenler ek kitap, sözlük ve diğer malzemeler talep ediyor. Bununla da kalmıyor, temizlik masrafları velilere yükleniyor. Velilere "okula su alınacak", "boya yapılacak" denilerek sürekli maddi katkıda bulunmaları bekleniyor.
Bu durumda insanın aklına şu soru geliyor: Bizi özel okullara gitmeye mi zorluyorlar, gerçekten özel okullar daha mı mantıklı?
Bu tablo, ülkemizin eğitim sistemindeki ciddi sorunları gözler önüne seriyor. Okullar, sadece eğitim verilen yerler değildir; aynı zamanda çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyüyüp geliştiği yerlerdir. Temizlik ve hijyen, bir lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Velilerin sırtına yüklenen temizlik sorunu, sadece velileri değil, geleceğimizi de riske atmaktadır.
Birçok çalışan anne, temizlik yapamadığı için kendisine ayrılan temizlik gününde para ile birilerini bulmaya çalışıyor. Duruma bakar mısınız? Evlatlarının geleceği için çalışmakta olan bir anne, çalıştığını temizlik yaptırmak için harcıyor. Sayın bakanımız da bu hafta içi bu konuyu görüşmek için Maliye Bakanı ile görüşme yapacakmış. Sayın Bakanım, 12 bin TL teklif edeceğinizi ifade etmişsiniz. Ülkemiz şartlarında 12 bin TL ile hayatta kalabilecek bir varlık yok, danışmanlarınız size bunu aktarmamış olabilir. Asgari ücret, açlık sınırının altında. Bunu bir düşünün isterseniz.
Gelelim diğer konuya:
Yaz sezonunda özellikle yazlık yerlerde okulların bahçelerini otopark olarak kullandıran yetkililer, 100 TL’ye otopark parası alıyorlar. O paralar nereye gitti? Niye temizlik için kullanılmıyor? Yeri geldi mi, "Bu çocuklar hepimizin" naraları atıyorsunuz. Okulların durumu sizlerin içini bulandırmıyor mu? Okullar bu haldeyken, evlatlarımız hijyenik olarak büyük tehlike altında iken çocuklarını okula göndermeyen veliler suçlu oluyor, değil mi?
Bu noktada yetkililerin ciddi adımlar atması, okullardaki temizlik sorununa kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Temizlik personelinin sayısının artırılması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve daha sürdürülebilir bir sistemin kurulması şart. Aksi takdirde bu sorun büyümeye devam edecek ve eğitimdeki fırsat eşitsizliği derinleşecektir.
Çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda eğitim alması için devletin gerekli adımları atması, eğitim yuvalarımızın tekrar hak ettiği standartlara kavuşması için büyük önem taşıyor.