Ayvalık’ta bir vatandaş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büstüne balyozla saldırmaya kalkıştı. Olaya tanık olan diğer vatandaşlar anında müdahale ederek bu kişiyi etkisiz hale getirdi. Yaşanan olay, milletimizin Atatürk’e olan sevgisini ve bağlılığını güçlü bir şekilde ortaya koydu. Ancak bu tür olaylar bize, toplumsal değerlerimize ve birlik ruhumuza yönelik saldırıların sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir boyutu olduğunu da hatırlatıyor.
Bu gibi saldırılar, düşünmeden yapılmış eylemler olmaktan öte, toplumu kutuplaştırmaya yönelik planlı hamlelerin bir parçası olabilir. Atatürk’ün şahsında simgelenen Cumhuriyet değerlerimize ve tarihimize yönelik bu saldırılar, toplumun ortak duygularını sarsmayı ve toplumsal barışa zarar vermeyi amaçlayan bir provokasyon gibi görünüyor.
Son dönemlerde artan bu tür olaylar, sadece o an yaşanıp biten bir durum değil. Arkasında, bizi birbirimize düşürmek isteyen bir kışkırtıcı yaklaşımın izlerini taşıyor olabilir. Ülke olarak birliğe ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, böylesine ayrıştırıcı eylemler karşısında dikkatli olmalıyız. Bizi birbirimize düşürmeye çalışan, birliğimizi hedef alan her girişim, köklü tarihimize ve ulusal bağlarımıza zarar verme amacı taşır.
Bir millet olarak, tarih boyunca her türlü zorluğun üstesinden birlik içinde geldik. Bugün de aynı irade ve bilinçle hareket etmeliyiz. Toplumun hassas noktalarını istismar eden bu tür provokasyonlara karşı uyanık olmalı, aklımızı ve sağduyumuzu kullanarak fitne tohumlarının yeşermesine izin vermemeliyiz. Farklı görüşlere sahip olsak da değerlerimize ve birliğimize olan saygımızı korumalıyız.
Bu gibi olaylar karşısında verilecek en güçlü cevap, sağduyulu, birleşmiş ve provokasyonlara karşı dik duran bir millet olmaktır. Bizler bu provokasyonları boşa çıkartarak, Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığımızı her zaman daha da güçlendirmeliyiz. Unutmayalım ki, birlikten kuvvet doğar; bölmeye çalışanlara karşı en büyük gücümüz de bu olacaktır.