Acı çekmek, acıları paylaşmak, kederlenmek ve neşelenmek, sevinmek, sevinç duymak, sevincini ve üzüntüsünü başkaları ile paylaşmak ve üzülmek insani duygulardır, her insan duygulanır. Bu duygular şairlere ilham da verir. Şairler kendilerine gelen ilham ile daha da yoğunlaşır ve güzel eserler üretirler. Bende böyle bir yoğunluk içerisinde kaldım ve bir türlü üzüntülerimi kafamdan silip atamadım.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahraman Maraş merkezli on bir ilimizi etkileyen ve binlerce yurttaşımızın canını yitirdiği 7.6 ve 7.7 şiddetindeki depremlerin yarattığı yıkım ve tahribat ile felaketin büyüklüğü hepimizi üzüntüye gark etti ve etkisi altında bıraktı. (Dün:09 Mart 2023 TV haberlerinde spiker ölen yurttaş sayımızın 46.104’e ulaştığını bildiriyordu…)
Üzülmemek, acımamak, yardım etmemek, ağlamamak imkânsızdı. Depremin olduğunu duyduğumuz andan itibaren TV’ler ve diğer kitle iletişim araçları aracılığı ile gece - gündüz takip ettik ve milletçe yedi gün yas ilan ettik.
Elli altı yabancı devlet bizzat ve derhal yardım için deprem bölgesine yardıma koştu ve ekipleri ile kurtarma faaliyetlerine katıldı.Yardım eden tüm devletlere sonsuz şükranlarımızı arz ediyoruz. Maddi ve manevi yardımda bulunan tüm vatandaşlarımıza ve sivil toplum kuruluşlarının tamamına da ayrı ayrı şükranlarımızı sunuyoruz.Yeter diyemiyoruz, ne vicdanımız, ne de insani duygularımız buna el ve izin vermiyor, hala yüreğimiz sızlıyor…
Hala sağ kalan vatandaşlarımızın yaralarını saramadık, ihtiyaçlarını karşılayamadık ve sorunlarını gideremedik. Hala yıkılan binaların enkazını kaldırmakla uğraşıyoruz…
Mevsim kış, giyecek, yiyecek, barınma, beslenme, hijyen, su ve temizlik ile diğer temel ihtiyaçlar konusunda deprem bölgesindeki yurttaşlarımız hala yardım bekliyor.
İç göçü durduramıyoruz, sağ kalan yurttaşlarımız daha emin il, diyar ve bölgelere göç ediyor…
Umarım deprem sonrasında, bu yaşadıklarımızdan ve görmek istemediğimiz felaket manzaralarından gerekli dersleri almış oluruz. Devlet ve millet olarak üzerimize düşen ne ise dersimizi aldıktan sonra eksiksiz olarak yapmak dileğimizdir.
Umarım İlim ve fenden, teknik gelişmelerden azami şekilde istifade ederiz. Deprem konusu ile ilgili olarak da jeologlarımızı, jeofizik mühendis ve profesörlerimiz ile ilim adamlarımızı, uzmanlarımızı ve akademisyenlerimizi, inşaat mühendislerimizi, Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (MMOB) ile ilgili kurum ve kuruluşlarımızın raporlarını da dikkate alırız.
6 ŞUBAT 2023 depremi ile ilgili olarak iki uzun şiir yazdım ve içine kendi duygularımı da kattım, bu şiirlerimi şimdi sizlerle paylaşıyorum. Gazetemizde ve gazetemizin uygun köşelerinde yayınlanması ve okunması en büyük dileğimdir.
Allahım millet olarak bizlere, bir daha böyle felaketler yaşatmasın, depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yakınlarını kaybeden yurttaşlarımıza da sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
6 ŞUBAT 2023 DEPREMİNİN ARDINDAN (ŞİİR)
6 Şubat 2023, 04:17’yi gösterirken durdu saatler, durdu…
Vurdu, vurdu, deprem vurdu hepimizi, deprem vurdu
Türkiye’m yasa boğuldu, deprem tüm dünyada duyuldu
Al Bayrağımız yarıya indi, yurtta yedi gün yas ilan edildi
Çok canlar gitti, çok ocaklar söndü, milletimiz çok yara aldı…
Hey gidi! Maraş hey! gün gelir ve o yaralar sarılır
Adın Kahraman Maraş’tır, dünya seni öyle tanır
Göç edenler elbet döner, kendi yurdunda barınır
Tekrar yanar ocaklar, duman çıkar, yine bacalar tüter
Bizim dert ve kederlerimiz de ancak o zaman biter
Kahraman Maraş olacaktır, yine senin o zamanki adın
Sen çok büyüksün çok, çünkü sen çok Kahraman’sın
Yine KAHRAMAN MARAŞ derler sana bihakkın
Yurdumuzu düşman işgal ettiğinde onu sen dağıttın
Sil artık, sil gözyaşlarını, sen hepimizi çok ağlattın
Hey gidi! Şanlı Urfa hey! gün gelir de o yaralar sarılınca…
Biter elbet, hem sendeki, hem de bizdeki kaygı ve tasa
Haber verin herkese, hem eşe, hem de dosta, eğer dostsa
Dostça gelsinler, yardıma muhtaç yurttaşlarıma, dostça
Dünya duysun, milletçe yeniden şahlanacak ŞANLI URFA…
Hey gidi GAZİ ANTEP, hey! Gazi, hey! Antep, hey! Ayıntab,
Bilirim senin de yüzün gülerdi hep, yarınlarda da gülsün yüzün
Maraş ve Urfa gibi, Anteb’i de inşa edecek bu millet görürsün
Sen duru ve tertemiz sular gibisin, aman kaynakların sönmesin
Gülsün, yine gülsün senin yüzün, bitsin artık bu acı ve hüzün
Hey gidi! HATAY hey! bir gece uyandık ki vay anam vay…
Deprem vurmuş yerle bir etmiş Hatay’ı, vay anam vay...
Ulu Önderimiz ATATÜRK, çok azimli ve çok kararlı idi
Tüm dünyaya haykırdı! ”Hatay benim şahsi meselemdir” dedi
Seni varlığı ve kararlılığı ile aldı ve anayurda bağladı
Atam’ın emaneti idin, sen de göçtün gittin, her şey toprak olacak
Milletçe ağlayarak seni içimize gömdük, acılar içimizde kalacak
Hey gidi Hatay hey! Bu millet seni yeniden kuracak ve inşa edecek
Göreceğiz o günleri, dünya Türk Milleti’nin hünerlerini de görecek
Hatay yerli yerinde ebediyete kadar duracak ve sınırımızdaki ay olacak
Adıyaman, Diyarbakır, Malatya ve Elazığ’lıyız biz hepimiz
Adana, Osmaniye ve Kilis’de de var birçok depremzedemiz
Gazi oldu sağ kalanlar, Gazidir bizim O on bir güzel ilimiz
Gazileri’nin kadrini ve kıymetini bilir bizim Aziz Milletimiz
Yüce Rabbim, diz çöken mısralarla avuç açtık, sana yalvarırız
Söyle şair Kaynak, sen de söyle sözünün özünü, biz söz dinleriz
Depremle savaştı ve direndi O on bir güzel ilimiz, yandı ciğerimiz
Hem gece, hem de gündüz vursa da deprem, kalmasa da mecalimiz
Milletçe diriliriz ve ayağa kalkarız, …hele geçsinde şu üzüntümüz
Asla! Asla! Anılarda kalmaz sizin O dillere destan olan güzelliğiniz
6 ŞUBAT 2023 DEPREM VURDU BİZİ… (ŞİİR)
Yıkıldı evimiz, barkımız, enkaz altında kaldı nice canlarımız
Hepsini toprağa gömdük, ne malımız kaldı ne de mülkümüz
Deprem vurdu… sanki kıyamet koptu, her yer düz oldu düz
Yerler kar, hala yağıyor, mevsim zaten kış donduk, donuyoruz
Daha cemreler düşmemişti ama, kaynaştık ve birbirimize sarıldık
Milletçe tek vücut olduk, aynı nefesle ısındık ve enkazla savaştık
Huzur içinde uyuyorduk, gece saat dört on yedi, daha ortalık karanlık
Deprem denilen afet vurdu bizi, yıkıldık, yerle bir olduk, dağıldık
Şiddeti yedi nokta altı, benim diyen binalar bile ayakta duramadı…
Deprem aynı gün, birde yedi nokta yedi ile vurdu, bütün evler yıkıldı
Kahraman Maraş merkezli on bir ilimizde herkes enkaz altında kaldı
Çöken her binada feryat figan haykıranlar, yardım edin diyenler vardı
İsimlerini üzülerek saydığım, on bir ilimizin çok nimetlerini yedik
Ey! Maraş! Kahraman Maraş, Ağustosta senin dondurmanı da yedik
Adana yedik, Urfa yedik, tadı damağımızda tüm bu kebapları yedik
Elazığ’da gakgoşlarla çayda çıra oynadık, Malatya’da kayısı yedik
Osmaniye halkı Kınık boyundandır ve onların soyu çok asildir
Adıyaman yamandır, onun tarihinde Komagene Krallığı vardır
Gaziantep Gazidir, bir de onun dünyaca meşhur baklavası vardır
Diyarbakır türlü nimetlerle doludur, çok büyük karpuzu vardır
Adana ve Urfa kebapları ile çi-köfte, birde Antep baklavası vardı
Anteb’in hamamları türküsü çalınıp söylenirken mırra içenler vardı
Mardin kapı şen olur, Mardin kapısından atlayamadım diyenler vardı
Şimdi o diyarlar, vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam diyenlerle doldu
Elalem al giymiş ben karalıyam, kara bulutlar sardı havayı anam
Toroslar’ın koludur bizim Gâvur Dağları, gayrı ben dayanamam
Nemrud’un kızı diye çalınmıyor Kazancı Bedih’in türküleri anam
Sıra geceleri bitti, şimdi ağıt yakıyorlar, gitti binlerce can ve canan
Mardin’de nakış nakış işlenirdi sırma ve gümüşler, onun adı telgari’dir
Hatay bizimdir, bize Atamız’dan armağandır, Hatay huduttaki Ay’dır
Hatay’ın yemekleri çok meşhurdur ve her üç dinin kardeşliği ile tanınır
Bu illerimizin hepsi Atamız’dan armağandır, hepsi de vatan toprağıdır
Öyle çok güzellikleri var ki bu illerimizin, kolay değildir sayması
Güzellikleri ve kendilerine has özellikleri kıskandırırdı herkesi
Nerdeyse tarih oluyordu, bu güzel illerimizin o güzel coğrafyası
Şair Kaynak; bu şiirdir desende sen, şiir değil, bil ki destanın hası
Milletçe yeniden inşa ederiz biz oraları, içimizdedir onun mayası