Balıkesir'den trenle de gelsek, otobüsle de gelsek dört saatte gelirdik güzel İzmir'e. Şimdi otobüs ile iki saate indi yolculuk süresi, yollar çok güzel oldu, hem de otoyol. Gençtim, gelir gelmez, görür görmez beni etkiledi güzel İzmir, sevdim, çok sevdim ve İzmir'e aşık oldum.
20 Ağustos-20 Eylül tarihlerinde İzmir Enternasyonal Fuarı olurdu, fuar stantlarında sergilenen ve tanıtılan çeşit çeşit ürünler..., hayvanat bahçesi, sirk ve su dansı gösterileri, müzikli ve eğlenceli gazinolar, çay bahçeleri, lunaparktaki dönme dolaplar, fırıldak ve salıncaklar, atlı karıncalar, macuncu, dondurmacı, pamuk ve kağıt helvacılar, baloncular, simitçiler, yaz günlerinde buzlu gazoz ve buzlu su satanlar ...
Gündüzleri İzmir'in cadde ve sokaklarında gezer yorulurduk, güneşin batmasını, akşamın gelmesini beklerdik. Akşam olunca, önceden aldığımız biletlerle sanatçı konserlerine girer müzik dinler ve gösteri izlerdik (Fuarda bizzat izlediğim sanatçılar; Zeki Müren , Müzeyyen Senar, Emel Sayın, Selami Şahin, Ajda Pekkan, Erol Evgin, Gönül Yazar, Ersan Erdura, Huysuz Virjin-Seyfi Dursunoğlu,Tanju Okan ,Neşe Karaböcek, Müşerref Tezcan, Serpil Örümçer ve İmamın Karısı)
Aşağıda isimleri yazılı sanatçılar da fuar gazinolarının solist ve assolistleri olarak revaçta olanlardı:
İbrahim Tatlıses, Adnan Şenses, Muazzez Abacı, Ateş Böcekleri, Zeki Alasya , Metin Akpınar, Öztürk Serengil, Sadri Alışık... gibi sanatçıların sahneye çıktıkları anlaşmalı gazinolar ayrı ayrı idi. Adile Naşit, Nejat Uygur, Levent Kırca ve ekiplerinin oyunları sahnelenirdi fuarın açık hava tiyatrolarında (Levent Kırca kendi tiyatrosunun kapısında müşteri çekmek için bizzat davul çalardı)
Başlıca fuar gazinoları; manolya, luna, çamlık, ada, kübana, Ekici Över, göl gazinoları vardı.
Bu gazinolarda kimler kimler sahneye çıkmadı ki; Ahmet Sezgin, Nuri Sesigüzel, Mualla Mukadder, Ayla Dikmen, Gönül Akkor, Müşerref Tezcan, Neşe Can, Ziya Taşkent, Bülent Ersoy, Şükran Ay, Selçuk Ural, Sevda Ferdağ, Hakkı Bulut, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Ferdi Özbeğen, Sezen Aksu,Ümit Besen, Barış Manço, Selda Alkor, Selma Güneri, Semiramis Pekkan , Erol Büyükburç...
Delikanlılık çağıma gelince daha iyi öğrendim İzmir'in güzelliklerini, Kordonboyu'nu, İkinci Kordon'u, Konak meydanını, Basmane Garı'nı, Kahramanlar'ı, İki çeşmelik, Tepecik, Çankaya'yı ve Hilton'u, Santana ile Tantana'yı, Sedef pastanesini, Çankaya ve Kordon'daki gazino ve gece kulüpleri ile Karşıyaka'nın eğlence mekanlarını, Kemeraltı'nda on dokuz han, fuarda beş kapının olduğunu, sahil ve iskelele isimlerini, Karşıyaka'yı, Karşıyaka'ya gidip gelen gemilerin yolculuk sefasını, İzmir'in daha başka gizli güzel yerlerini öğrendim. Her geçen güzel gün gibi, İzmir'in her şeyi çok güzeldi...
Kordonboyu'nda yürümek, saat kulesi önünde oturmak ve fotoğraf çektirmek, Hasan Tahsin heykelini seyrederken tarihe dalıp gitmek ve işgal günlerini hatırlamak, Dokuz Eylül Kurtuluş Günüm ve Aziz Atatürk'üm demek, Belkahve'yi hatırlamak, oralarda bir kahvede oturup bir şeyler yiyip içmek, gezip tozmak, alışveriş yapmak çok güzeldi, ben çok sevmiştim, derken aşık oldum İzmir'in meltem ve imbatına. İzmir'in geceleri de çok güzeldir, şiirler yazdım ben İzmir'in gündüz ve gecelerine...
Muharrem KAYNAK
29 MART 2022