İzmir’li bir efeyim, efedir benim atalarım
Şahin gibidir bakışlarım, harmandalı oynarım
Hiç çıkarmasam, hep üstümde dursa o’mor cepkenim
İzmir’i çok seviyorum, İzmir’e doyamıyorum
İzmir’in kavakları de... , ben sonunu getiririm
Gel güzelim, İzmir Marşı'nı birlikte söyleyelim
Bir yerde bir zeybek çalsa ben hemen duygulanırım
İzmir’i çok seviyorum, İzmir’e doyamıyorum
Efelerin değerleri kutsaldır, namustur, ardır
Meşrebi geniş değildir, efenin edebi vardır
Onda bir yürek vardır, öyle ağırdır ki yerinde
Mangal kadardır, ondaki yürek, altın değerinde
Gavur İzmir diyenler Allah’tan çok tokat yediler
Dün vardılar, bu gün de çıkar ortaya o aymazlar
Her nedense onlar İzmir’i bir türlü sevemezler
Onlar asla bu dünyada muradına eremezler
Zeybek oynarken mert efeler, hem diz kırar, hem fındık
Düşmana kimsin diye parolayı biz burda sorduk
Hain ve zalim düşmana ilk kurşunu burda attık
Dokuz Eylül günü düşmanı burda denize dökdük
Her gün seni bekliyorum güzelim, gözlerim Çeşme
Urla’dan gel, Menteş’ten gel, ne olur gel, beni üzme
Konak’ta buluşup, Kordon’a uzanalım yavaşça
El ele gezelim İkinci Kordon'da arkadaşça
Efelenip de çakır keyif meyhaneden çıkınca…
Karşıyaka'ya, gemi ile hem gider, hem döneriz
Dönünce sabah olur, Basmane’de çorba içeriz
Her gün gelsen, gezip tozsak, böyle geçse günlerimiz
Kadifekale’ye, Göztepe’ye gideriz ikimiz
Beraber alışveriş de ederiz Kemeraltı’nda
Selamlaşırız Buca’lı ve Eşrefpaşa’lılarla
Narlıdere’li, Güzelyalı, Güzelbahçe’lilerle
Güzelim, istersen taksiyle Balçova’ya gidelim
Basmane’de trenden inelim de, metroya binelim
İste, Fuar’a girelim kapıların birisinden
Sonra dönelim gelelim, Alsancak’tan, Bornova’dan
Övün, güzel İzmir övün, senindir bu destan senin
Adını an Yörük Ali Efe’nin, Çakırcalı’nın
İzmir Efeleri’nin türküleriyle zeybek oyna
Ben nasıl övünmem İzmir’li bir Efe olduğuma