casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

ATATÜRKSÜZ ATATÜRKÇÜLÜK…

CHP’de Atatürksüz Atatürkçülük tiyatrosu oynanıyor.   “Seninle Değilim Kılıçdaroğlu” başlıklı yazım, https://www.habergundemim.com/ ve https://www.haberege.com.tr/  Haber siteleri ve gazetede yayınlandıktan sonra, özelde yüzlerce mesaj ve telefon aldım. Yazımı,Facebook “Yüz Kitabı” sayfamda da paylaştım. Son zamanların en az beğeni (9) ve en az yorum (2) yapılan yazısı oldu. Sonuçta özel olarak en çek yorumlanan yazım, herkese açık medyada yorum ve beğeni almadı. Bu olayı şöyle yorumladım. 12 Eylül’ü hatırlayacak kadar yaşı olanlar bilir. Her köşe başı, her kavşak, her giriş veya çıkışta, asker veya polis devriye gezerdi. Yaptığınız her şeyin canlı olarak görüldüğünü hissederdiniz. Bu güzel ülkemin başına gelmiş en talihsiz vakalardan biri olan “Kenan Evren” her köşeye bir jandarma yerleştirmişti. Şimdi o jandarmalar, Kavşak ve kritik noktalardan kaldırılıp beynimize yerleştirildi. Herkesin kendine ait jandarması kendi beyin kıvrımlarında geziniyor. Herkes kendi jandarmasının gözetiminde…   MADEM CHP GÜNAHKÂRDI? Geçen haftaki konumuza dönelim. Kılıçdaroğlu sormuştu; “Benimle misiniz?” Bu çağrının, CHP’nin kurumsal kimliğine hakaret olduğunu söylemiştim. Birçok değerli okuyucum, (Aralarında ömrünü CHP’ye vakfetmiş partililer, milletvekilleri başta olmak üzere, her kesimden, görüşlerine saygı duyduğum okuyucularım…) telefon ve özelde destek mesajları paylaştı. Olağanüstü bilgi ve deneyimlerini paylaşanlar oldu. Konu benim paylaştığımdan çok daha derin fay hatları oluşturmuş…. Parti tabanı rahatsız…Hem de çok… Namık Kemal Biçer, değerli bir okuyucumdur. On yıl boyunca CHP’nin, bütün Türkiye’deki mitinglerini organize etmiştir. CHP’nin kapalı kapılar ardındaki olaylarının en yakın canlı tanığıdır. Şu sorunun cevabını merak ediyor: “Helalleşme, kişinin kendi vicdanında işlediği bir suçun affını dilemektir. Mademki CHP, sonuçta millet ile hesaplaşıp, helalleşme isteyeceği bir parti idi, neden bu partiye genel başkan olmuştur. Ayrıca, bu partinin hangi konularda millet ile hesaplaşıp helalleşme isteyeceği hataları olmuştur?” Sayın Biçer muhataplarından bu sorunun cevabının kamuoyu ile paylaşılmasını istiyor. Ben de sorumluluğum gereği duyuruyorum.   ATATÜRKSÜZ ATATÜRKÇÜLÜK Bir zaferi taşımak, bir mağlubiyeti taşımaktan daha güçlü bir irade ister. Kılıçdaroğlu 2010 yılında CHP Genel başkanı olduktan sonra yapılmış bütün seçimlerde maalesef partinin (ve ülkenin) hayal kırıklığı olmuştur. Girdiği bütün genel, yerel seçimler ile referandumu kaybetmiştir. Çözüm üretememesi ve yapmış olduğu cılız muhalefet ile AK Parti’nin iktidarının kesintisiz devam etmesine koltuk değneği olmuş, bir çeşit gizli koalisyon ortağı gibi davranmıştır. AK Parti’nin artık bu ülkeyi yönetemeyeceğine kanaat getirenler çoğalıyor, ama CHP’nin bu ülkeyi yöneteceğine dair bir kanaat oluşmuyor. Çünkü artık orada CHP yok, Kılıçdaroğlu var. Halkın iktidarı değil, Kılıçdaroğlu’nun iktidarı var. Çünkü orada artık CHP Kongrelerinde çözüm değil, Tek Adam heveslisine delege üretiliyor. Çünkü orada artık, bu partinin ülkeye ve halka kötülük yaptığını itiraf ederek, helalleşmek isteyen bir genel başkan var. Çünkü orada artık Atatürk, duvarlarda asılı bir tablo olarak kaldı. Çünkü orada artık, Atatürksüz Atatürkçülük tiyatrosu oynanıyor. Tasfiye edilmiş, küstürülmüş, hayal kırıklığına uğramış Atatürkçüler ise, hayretle ve üzüntüyle bu tiyatroyu seyrediyor. Halk mı? Bilmiyorum, son kararı onlar verecek.    
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2022 - Pazartesi

ATATÜRKSÜZ ATATÜRKÇÜLÜK…

CHP’de Atatürksüz Atatürkçülük tiyatrosu oynanıyor.

 

“Seninle Değilim Kılıçdaroğlu” başlıklı yazım, https://www.habergundemim.com/ ve https://www.haberege.com.tr/  Haber siteleri ve gazetede yayınlandıktan sonra, özelde yüzlerce mesaj ve telefon aldım.

Yazımı,Facebook “Yüz Kitabı” sayfamda da paylaştım. Son zamanların en az beğeni (9) ve en az yorum (2) yapılan yazısı oldu.

Sonuçta özel olarak en çek yorumlanan yazım, herkese açık medyada yorum ve beğeni almadı.

Bu olayı şöyle yorumladım. 12 Eylül’ü hatırlayacak kadar yaşı olanlar bilir. Her köşe başı, her kavşak, her giriş veya çıkışta, asker veya polis devriye gezerdi. Yaptığınız her şeyin canlı olarak görüldüğünü hissederdiniz. Bu güzel ülkemin başına gelmiş en talihsiz vakalardan biri olan “Kenan Evren” her köşeye bir jandarma yerleştirmişti.

Şimdi o jandarmalar, Kavşak ve kritik noktalardan kaldırılıp beynimize yerleştirildi.

Herkesin kendine ait jandarması kendi beyin kıvrımlarında geziniyor.

Herkes kendi jandarmasının gözetiminde…

 

MADEM CHP GÜNAHKÂRDI?

Geçen haftaki konumuza dönelim. Kılıçdaroğlu sormuştu; “Benimle misiniz?”

Bu çağrının, CHP’nin kurumsal kimliğine hakaret olduğunu söylemiştim. Birçok değerli okuyucum, (Aralarında ömrünü CHP’ye vakfetmiş partililer, milletvekilleri başta olmak üzere, her kesimden, görüşlerine saygı duyduğum okuyucularım…) telefon ve özelde destek mesajları paylaştı. Olağanüstü bilgi ve deneyimlerini paylaşanlar oldu. Konu benim paylaştığımdan çok daha derin fay hatları oluşturmuş….

Parti tabanı rahatsız…Hem de çok…

Namık Kemal Biçer, değerli bir okuyucumdur. On yıl boyunca CHP’nin, bütün Türkiye’deki mitinglerini organize etmiştir. CHP’nin kapalı kapılar ardındaki olaylarının en yakın canlı tanığıdır. Şu sorunun cevabını merak ediyor:

“Helalleşme, kişinin kendi vicdanında işlediği bir suçun affını dilemektir. Mademki CHP, sonuçta millet ile hesaplaşıp, helalleşme isteyeceği bir parti idi, neden bu partiye genel başkan olmuştur. Ayrıca, bu partinin hangi konularda millet ile hesaplaşıp helalleşme isteyeceği hataları olmuştur?”

Sayın Biçer muhataplarından bu sorunun cevabının kamuoyu ile paylaşılmasını istiyor.

Ben de sorumluluğum gereği duyuruyorum.

 

ATATÜRKSÜZ ATATÜRKÇÜLÜK

Bir zaferi taşımak, bir mağlubiyeti taşımaktan daha güçlü bir irade ister. Kılıçdaroğlu 2010 yılında CHP Genel başkanı olduktan sonra yapılmış bütün seçimlerde maalesef partinin (ve ülkenin) hayal kırıklığı olmuştur. Girdiği bütün genel, yerel seçimler ile referandumu kaybetmiştir.

Çözüm üretememesi ve yapmış olduğu cılız muhalefet ile AK Parti’nin iktidarının kesintisiz devam etmesine koltuk değneği olmuş, bir çeşit gizli koalisyon ortağı gibi davranmıştır.

AK Parti’nin artık bu ülkeyi yönetemeyeceğine kanaat getirenler çoğalıyor, ama CHP’nin bu ülkeyi yöneteceğine dair bir kanaat oluşmuyor.

Çünkü artık orada CHP yok, Kılıçdaroğlu var. Halkın iktidarı değil, Kılıçdaroğlu’nun iktidarı var. Çünkü orada artık CHP Kongrelerinde çözüm değil, Tek Adam heveslisine delege üretiliyor.

Çünkü orada artık, bu partinin ülkeye ve halka kötülük yaptığını itiraf ederek, helalleşmek isteyen bir genel başkan var.

Çünkü orada artık Atatürk, duvarlarda asılı bir tablo olarak kaldı.

Çünkü orada artık, Atatürksüz Atatürkçülük tiyatrosu oynanıyor.

Tasfiye edilmiş, küstürülmüş, hayal kırıklığına uğramış Atatürkçüler ise, hayretle ve üzüntüyle bu tiyatroyu seyrediyor.

Halk mı? Bilmiyorum, son kararı onlar verecek.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.