29 MAYIS - 01 HAZİRAN 2023 tarihlerinde İZMİR’den EDİRNE ve KIRKLARELİ’ne tertiplenen geziye eşlerimizle birlikte otuz kişi olarak katıldık. Tamamı 1970 yılı Kara Harp Okulu Mezunu Emekli Subaylardan oluşan grup arkadaşlarımız ve eşlerimiz ile birlikte güzel bir dört gün geçirdik. Gezi ile ilgili anılarımızı ve izlenimlerimizi sizlerle paylaşıyoruz.
Gidiş ve dönüş yol güzergâhı, mola yerleri ile konaklama tesisleri günler öncesinden belirlendi. Otel rezervasyonlarımız yapıldı, toplu yemek yiyeceğimiz yerler ile kahvaltı alacağımız yerler ve uğrak yerlerimiz belirlendi, ilgili işletmelerle gerekli irtibat Başkanımız Feryal Türköz’ün gayretli çalışmaları ile sağlandı. Başkanımıza, böyle bir gezi tertip ve düzenlediği için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
29 MAYIS 2023 sabahı, 06:00 ‘da yola çıktık. İZMİR - MENEMEN - ALİAĞA - BERGAMA - AYVALIK - GÖMEÇ- BURHANİYE- EDREMİT - AKÇAY - KÜÇÜKKUYU - EZİNE - ÇANAKKALE - GELİBOLU - KEŞAN - EDİRNE karayolu güzergâhı ile yaptığımız gezide yaptıklarımızı ve gezip gördüğümüz yerleri tarih sırasına göre, sizlerinde görmenizi önererek anlatıyorum.
29 MAYIS 2023 PAZARTESİ (Birinci Gün)
-06 :00 ‘da İzmir - Narlıdere ilk duraktan hareket edildi, 3 saat 20 dakika sonra, Akçay Yasa tesislerinde kahvaltı ve çay molası verildi,
-Akçay’dan Lapseki’ye hareket, 148 Km - 2saat , 12.40’da feribot ile Gelibolu’ya geçiş,
-13:00’da Gelibolu Orduevinde Kolordu K. tarafından karşılama. Öğle yemeği ve mola,
-Gelibolu - Edirne 2saat 17 dakika, saat 16:30 gibi Edirne’ye varış. Arkadaşımız Mustafa Türkselci ve eşi Hayriye Hanım tarafından yolda eskortlanarak karşılama.
-17:00’da Dr. Sadık Ahmet uygulama oteline varış, yerleşme ve bir saat dinlenme, orduevine gidiş, dinlenme ve müteakiben Meriç Askeri gazinosunda akşam yemeği. Yemekte arkadaşımız Mustafa Türkselci’ye grubumuz adına hediye takdimi ile Başkanımız Feryal Türköz’ün maharetli elleri ile bizzat ürettiği bir Villa Dekupaj eserin takdim edilmesi. 22:30 dönüş.
30 MAYIS 2023 SALI (İkinci Gün)
-08:00’da kahvaltıyı müteakip, rehberimiz Beklem Çolakoğlu eşliğinde aşağıdaki yerler gezildi.
-Tunca nehri kıyısındaki Balkan Şehitliği, Adalet Kasrı, Edirne Sarayı Mutfağı ile Saray içinde Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı stadyumun görülmesi.
- 09:00 da Selimiye Camiine gidiş, Cami restore edilmekte olduğundan izin verilen bölümler görüldü.
-IInci Beyazıt Külliyesine gidiş,Tıp Medresesinin görülmesi, balmumu heykellerin, mutfak ve müştemilatı ile imarethane, çamaşırhane ve kilerin görülmesi, Osmanlı saray mutfağına ait nostaljik animasyonlarının görülmesi, külliyede pişirilip ikram edilen lokmaların yenilmesi.
- Hıdırlık Tabyası’nın ve Şükrü Paşa’nın Karargahı’nın, Yeraltı tünellerinin görülmesi, Seyir tepesinden Yunan ve Bulgar topraklarının görülmesi, öğle yemeği ve 16:00’ya kadar serbest zaman. Serbest zamanda Alipaşa Çarşısı, Eski Cami (Karafilli cami =Ulu cami )’nin ve Üç Şerefeli Caminin görülmesi.
-Akşam Meriç askeri gazinosunda yemek, yemeğe Tug. K. ve eşi ile Emekli Tümgeneral Ali İhsan Gürcan ve eşi, Emekli Tuğgeneral Cüneyt Paşa ve eşi , Edirne’den devre arkadaşımız Cemal Balkan ve eşi katıldılar. Katılan paşalarımıza Galip Paşamız tarafından “üzerinde KHO 1970 İZMİR Grubu yazılı resimlikler” grubumuz adına armağan edildi.
31 MAYIS 2023 ÇARŞAMBA (Üçüncü Gün)
-Kahvaltıyı müteakip, 09:00’da Arda Hudut Bölüğüne gidiş, Tug. K. Yar. Alb. ,Tb. K. Yb. ve Bl. K. Yzb. tarafından karşılama, Şeref Defterinin Galip Paşamız tarafından imzalanması, çay ve ikramların alınması, TÜRK ASKERİ’nin HUDUT TEKMİLİ vermesi. Hepimize duygulu anlar yaşatan bu tekmil ve sınır hattı seyrinin kameraya alınması, Hudut Bl. K.‘na Galip Paşamız’ın bir paket Kavala Kurabiyesi hediye etmesi, takdir ve tebrikte bulunması,
-Karaağaç Mahallesine gidiş, Tarihi Gar binasının/Şimdiki Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile eski Lokomotifin görülmesi, Lozan Barış Anıtı ile Milli mücadele müzesinin görülmesi ve sergi salonlarının gezilmesi…
-Kırklareli’ne gidiş (55 dakika), ATATÜRK EVİ, Etnografya müzesi, Alirıza Bey Kültür evinin görülmesi,
-Orduevine gidiş ve Tug. K. Cüneyt Paşa tarafından karşılama ve öğle yemeğini müteakip, serbest gezi ve alışveriş, paçal peyniri, hardaliye…vb yöresel ürünlerin alınması.
-Saat 17:00’da Babaeski’ye hareket ve Orduevinde Tug. K. Erdil Paşa tarafından karşılama ve ikramların alınması, Galip Paşamız ile arkadaşımız Mehmet Gökmen’in vaktiyle görev yaptıkları kışla ziyaretleri. Yolda, önceki akşam A. İhsan Gürcan Paşa tarafından hediye edilen can eriklerinin ikramı ve dağıtılması.
01 HAZİRAN 2023 PERŞEMBE (Dördüncü Gün)
-08 :30’da kahvaltıyı müteakip, Edirne - Gelibolu (2 saat 19 dak.), 10.30 feribotu ile Lapseki’ye geçiş, Lapseki - Akçay (2 saat), Ezine’de mola, peynir ve süt ürünleri alışverişi. Yolda, alış veriş yaptığımız marketten armağan edilen bir şişe kolonya kura ile Ayla Gökmen Hanım’a, bir kalıp sabun da kura ile Aliye Avanoğlu Hanım’a takdim edildi.
-Saat 14:00’da Akçay As.Kampta Tug. K. Mehmet Kurugül ile sınıf arkadaşlarımız Latif Çırnal ve eşi Mine Hanım, Aydın Ertan ve eşi Çiğdem Hanım ile arkadaşlarımız Oğuz Çetin ve Abdullah Döken tarafından karşılama ve hep birlikte öğle yemeği, çay molası ve sohbetten sonra yola devam edildi…
-KOZAK BAĞYÜZÜ köyünde doğal ve devasa bir granit kaya kütlesi üzerine yerleştirilmiş ATATÜRK heykelinin görülmesi.“Atatürk heykeli ve heykelin yapılmasının fikir öncüsü Süha Şen Bey’dir. Köy muhtarının arazi sahibi Yücel Koray’a tebliği ile ücretsiz olarak ATATÜRK heykeli yapılmasına müsaade edilen bu yere, dünyaca ünlü heykeltıraşımız Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından yapılmıştır. ATATÜRK, golf pantolonlu, spor takım giysili, başında kasketi ile, bağdaş kurup oturmuş, sağ elinde kalem, sol elinin altında üst üste dizilmiş MİLLİ MÜCADELE, CUMHURİYET, DEVRİMLER, BİLİM ve SANAT, NUTUK adlı beş kitap mevcuttur.Muhteşem ve görülmeye değer bir anıt olarak hafızalarımızda yer etmiştir.”
-Kozak Yaşam Vadisinde alışveriş ve yolda, Mustafa Türkselci arkadaşımızın armağan ettiği badem ezmesinin ikramı, 20 Km. sonra BERGAMA’ya varış, Garnizon ve Tug. K. Yardımcısı Tarık Albay tarafından karşılama, 18:30 -19:30 Orduevinde çay molası ve sohbet, …. Ücretli Oto Yoldan … 95Km. sonra İZMİR’e Karşıyaka’dan giriş (20:30 ) ve gezimizin 21: 30’da Narlıdere’de sonlandırılması.
Yurdumuzun her yer ve yöresinin ayrı ayrı özellik ve güzellikleri olduğu gibi, tarihi ve coğrafi özellik ve güzellikleri de vardır, hele bu mevsimde ve bu günlerde yurdumuzun her köşesi cennet gibidir. Edirne ve Kırklareli gezisi diye İzmir’den yola çıkınca, yol güzergâhında her geçtiğimiz yer ve yörenin eşsiz güzellikler sergileyen manzaralarını anlatmakta güçlük çekiyorum…
Daha İzmir’den çıkmadan Çiğli, Menemen, Foça Yol ayrımı ve Aliağa çift şeritli yolu ve yol güzergâhı ile çevrenin insanı büyüleyen manzarası. Bergama - Dikili yol ayrımı, Kabakum, Altınkum ve Ayvalık, Gömeç - Burhaniye - Edremit şeridi ve Akçay’ın zeytin kokulu yemyeşil manzarası…
Edremit’ten itibaren Kazdağları ve eteklerinden esen mis kokulu, tatlı bir rüzgâr ile zeytin kokusu, denizin iyotlu ve yosunlu kokusu, Küçükkuyu’ya doğru devam ederseniz sizde aynı kokuyu ve doğanın ikram ve armağan ettiği çam ve zeytin ağaçlarının yemyeşil manzarasına kavuşacaksınız.
Yolculuğa devam ettikçe, artık tırmanarak çıkmadığımız iki uzun tünel geçişinin huzur veren ve yolu kısaltan varlığı, Kazdağları’nın havasını ve İlyada Destanı’nın yaratıldığı İda dağı ile Truva savaşlarının cereyan ettiği yerleri, Afrodit ve Helena’nın güzelliklerini sergiledikleri, dünyanın ilk güzellik yarışmasının organize edildiği diyarları görecek ve aşacaksınız. Çanakkale’ye inerken Asos ve Behramkale kavşaklarından geçerken bu toprakların tarihi geçmişlerini hatırlayacaksınız. Ayvacık’ta yetişen sebze ve meyvelerin nefasetini, lezzetli peynir ve peynir çeşitlerinin diyarı Ezine’den sonra destanlar yazdığımız ÇANAKKALE’yi göreceksiniz. Gelibolu’ya geçerken, yapılmış olmasına rağmen kimselerin geçmediği devasa bir ASMA KÖPRÜ göreceksiniz, ama siz de üzerinden geçmeyeceksiniz, Lapseki’den Feribot ile geçerken köprünün bom - boş olduğuna şahit olacaksınız. Gelibolu’ya geçerken dağlarda yazan ve her görüp duyduğumuzda tüylerimizi ürperten “DUR YOLCU Şiirini” bir kez daha okuyacaksınız. Ünlü şair Necmettin Halil ONAN’ın bu şiirinden işte o’ dörtlük;
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
GEZİDE YAŞADIKLARIMIZ ve UNUTULMAYACAK ANILARIMIZ
1. Midibüste kimin nereye oturacağının, her gün akşamdan kura ile belirlenmesi arkadaşlarımızı gerçekten memnun etmiştir.
2. Kırkpınar çayırında arkadaşımız Mehmet Gökmen ile Yahya Deliçay güreş tutup, pehlivanlar gibi birbirlerine el ense çekmişlerdir. Bu güreş fotoğraflarla tespit edilmiş ve epeyce alkışlanmıştır.
3. Tüm gezilerimizin Jandarma Trafik Ekipleri refakatinde ve emniyetli bir şekilde yapılması, bizlere cesaret vermiş ve sevindirmiştir. Bu konuyu Başkan Yardımcımız Kamil Tatlıcı çok güzel ifade eder ve şöyle der; Galip Paşamız’a ithafen “sizin sayenizde yolculuğumuz esnasında önümüzde eskort görmeyince kendimi çıplak hissediyorum.”
4. Trafik ekibinin olmadığı bir gece, Başkanımızın navigasyonu ile otele dönüş maceramızda unutulmayacak bir anımız olmuştur.
5. Bu gezide özellikle, gülen yüzleri ile hepimize yaşama sevinci aşılayan tüm arkadaşlarımıza ve özellikle, yanımızda olmaları ile mutluluğumuzu arttıran ; Başta Galip Mendi Paşamız’a ve değerli eşleri Merih Hanım’a, Başkanımız Feryal Türköz ve eşi Nursel Hanım’a, Başkan Yardımcımız Kamil Tatlıcı ve eşi Semra Hanım’a, karşılama, ağırlama ve uğurlamaları ile aramıza katılarak bizlere ev sahipliği de yapan devre arkadaşımız Mustafa Türkselci ve eşi Hayriye Hanım’a çok çok teşekkür ediyoruz.
6. Ayrıca, gezimiz boyunca oturma yeri kuralarının çekilmesi, kura listesinin yazılarak yönetime arzını sağlayan, yolculuğumuzun devamı esnasında kolonya ve erik dağıtımı konusundaki gayretli çalışma ve yardımlarından dolayı Aliye Avanoğlu Hanım’a ve arkadaşımız Turgut Avanoğlu’na, her konuda yaptığı nükteli konuşma ve şakaları ile bizi devamlı olarak güldüren değerli arkadaşımız Mehmet Gökmen’e çok çok teşekkür ediyoruz. Sabah kahvaltısında, al hayatım senin yumurtanı da soydum diyerek eşinin tabağına soyulmuş yumurta koyan Hanımefendiyi de bu örnek davranışından dolayı kutluyoruz ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.
7. Lokum olayı ve konusu: 31 MAYIS2023 akşamı arkadaşımız Mustafa Türkselci’nin rezervasyon yaptırdığı meşhur Ciğerci Niyazi’de genel olarak, tüm arkadaşlarımız birer porsiyon ciğer siparişi vererek yemeklerimizi yedik. Arkadaşımız Muzaffer Kamış, kibar, nazik ve hoş sohbettir. Kendisi Menüye’de baktıktan sonra görevli garsonu çağırarak başka neler var diye sorar. Köfte ve ızgara çeşitleri, bonfile, biftek, pirzola… ne isterseniz var cevabını alır ve garsona derki; Ben çok yumuşak lokum gibi bonfile istiyorum, garson da tamam size LOKUM getireceğim der ve ayrılır, eşine ve kendisine iki porsiyon Lokum gelir ve afiyetle yerler. Kasaya hesap ödemek için gittiğinde Lokum için 786 TL ödeyince verdiği ücret içini acıtır ve en az bir hafta süre ile kasabın ve kebapçıların önünden bile geçmeyeceğini söyler.
Bunu duyan diğer muzip arkadaşlarımız… şaka olsun diye takılarak “Yoklama Yaparlar “ 784 burda, 785 burda, 786 İÇİMİZDE diye haykırarak gezimizin sonuna kadar bizi güldürdüler. Bir gece ve bir gündüz süresince şakalarımıza tahammül gösterip katlanabildiği için arkadaşımız Muzaffer Kamış’a ve muhterem eşi Neriman Hanım’a teşekkürlerimizi iletiyoruz. NOT: Yarasına merhem olmak üzere, ön ödemelerden artan 570 TL nın iadesi, parasız kalan Muzaffer KAMIŞ arkadaşımıza Başkanımızca nakit olarak yapılmıştır. Diğer arkadaşlarımızın iade edilen paraları ise IBAN numaralarına havale edilmiştir.
EDİRNE ve KIRKLARELİ’de GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER ve ÖZET BİLGİ:
*SELİMİYE CAMİİ: İkinci Selim tarafından 80 yaşındaki MİMAR SİNAN’a 1568 - 1575 yılları arasında yaptırılan dört adet şerefeli mimarisi bulunan, 2011 yılında dünya kültürel mirasları arasına da giren Osmanlı dönemi şaheseridir.Minarelerinde her şerefeye ayrı ayrı çıkışı sağlayan ve birbiri ile kesişmeyen üç ayrı merdiven vardır. 1575 yılında hizmete açılmıştır. Minarelerinin yüksekliği 85.67 m. Kubbe yüksekliği 42.30 m. Kubbe çapı 31.30 m.dir. içinde darül sıbyan, darül kura, darül hadis isimli üç medrese, muvakkitname, kütüphane bulunmaktadır. Batı duvarı boyunca camiye gelir sağlamak için arasta yapılmıştır.
*II. BEYAZIT KÜLLİYESİ: Külliye Tunca nehri kıyısında yer almaktadır. Sağlık müzesi, cami, tıp medresesi, akıl hastanesi, imarethane, darüşşifa, hamam, mutfak ve kiler odalarından ibaret olup 1484 - 1488 yılları arasında mimar hayrettin tarafından yaptırılmıştır. Tarihte İlk kez çiçek aşısının üretildiği bir hastanedir.
*BALKAN ŞEHİTLİĞİ: 1912-113 Balkan savaşı esmasında Bulgarlar’a esir düşmüş ve aç bırakılarak burada ölüme terk edilen 20.000 Türk asker ve sivile atfen yaptırılan bir şehitliktir.
Edirne’ye giderseniz Balkan Şehitliği ve Hıdırlık Tabyasını ziyaret ettiğinizde, yazılanları okuduğunuzda veya anlatılanları duyduğunuzda …kahraman şehitlerimizin ruhlarına dualar ederken ağlamadan durmak imkansızdır.
*ADALET KASRI: 1561 yılında Kanuni tarafından kanunların yazılması için yaptırılan, dört katlı bir binadır. En üst katında havuz olan Edirne sarayından günümüze dek tek kalan binadır. Önünde iki taş vardır, biri arzı sang Halkın Dilekçelerini Padişah’a arz etmek ve iletmek için koydukları taş. Diğeri arzı - ibret taşıdır hükümlülerin infaz edildikten sonra Başlarının Sergilendiği taştır.
*HIDIRLIK TABYASI, *ESKİ CAMİ, *ÜÇ BURMALI CAMİ, *ALİPAŞA ÇARŞISI, *KARAAĞAÇ TREN İSTASYONU ve ESKİ TREN, *LOZAN ANITI da gezilip görülmesi gereken yerlerdendir.
KIRKLARELİ’DE GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER:
Ziyaret amacına ve gezi için ihtiyaç duyulan elde mevcut zamana bağlı olarak, aşağıdaki yerleri görebilirsiniz. ALPULLU ŞEKER FABRİKASI, ZORLU TEKSTİL, DANONE, KIRIKLARELİ CAM, TRAKYA ÇİMENTO, BURGAS RAKI, *KIRKLARELİ ATATÜRK EVİ, KIRKŞEHİTLER ANITI *KIRKLARELİ MÜZESİ, *ALİRIZA BEY MÜZESİ, HIZIRBEY BEDESTANI (ARESTA) NOT: * işaretli yerler bizim bizzat gezip - gördüğümüz yerlerdir.
EDİRNE ve KIRKLARELİ GEZİSİNDEN İZLENİMLER:
1. Osmanlı’ya başkentlik de yapmış olan tarihi Edirne şehrimiz, Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii ile anılır. Bu cami ve onun civarındaki diğer camilerin de muhteşemliği insanı büyülüyor.
-Selimiye’nin Yapısı, Üç Şerefeli’nin Kapısı ve Eski Cami’nin Yazısı’nı görmeden Edirne’den dönülmez.
-Edirne’de Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın üçüncü büyüğü olan Sinagog ile halen faal olarak hizmet veren iki Bulgar Kilisesi vardır. Edirne ; Arda ,Tunca ve Meriç nehirlerinin ayrı kaynaklardan çıkarak gelip birleştikleri yerdir…
2. Günümüz Türkiyesindeki hayat pahalılığı ve Türk Lirası karşısında Dolar ve Euro’nun değerinin artmış olması Edirne’yi Bulgar vatandaşları için bir ticaret ve alış - veriş merkezi haline getirmiştir.
3. Edirne denildiğinde Ciğerciler ve Ciğer Kebabı akla geliyor. Hali - vakti iyi olan yerli - yabancı turistler ciğercilerde yemek yediği için adı ile meşhur olan birkaç ciğercinin normal müşteriye pek eyvallahı yok, ücretler pahalı. İnsanın aklına şunlar da geliyor, ciğer yemek için küçük ve büyükbaş hayvanların beslenmesi ve kesilmesi gerektiğinden, bu bölgede Hayvancılık konusunun devletçe nasıl desteklendiğini düşünmeden geçemiyoruz. Hayvan üretimi ve kesimi bu kadar çok ise bölgede et ve süt ürünlerinin fiyatlarının da ucuz olması gerekiyor.
4. Trakya aynı zamanda Buğday ambarımız ve yağlı tohumlar yetiştiren verimli bir bölgemiz olduğundan, tarlalarımıza buğday ve Ayçiçeği ekildiğini gördük. Ekilmemiş ve sürülmemiş hiçbir tarla, bağ ve bahçe görmedik. Bu mevsimde, buralarda Çeltik ve onun ekiminden bahsetmeden ve çeltik tarlalarını görmezden gelmek olmaz. Zamanında suyu bol alan ve gören çeltiğin bereketi boldur.
5. Ayrıca Edirne’de Kavala kurabiyesi ve Badem ezmesi, Kırklareli’de de Hardaliye ile Paçal peyniri ün yapmıştır. Keçi, koyun ve inek sütü karışımı ile üretilen bir peynir çeşididir. Her iki şehrimizde de yerli müşteriye buyur diyen esnaf var ama, az da alsanız, çok da alsanız müşteriye fiyatta hiçbir indirim yapmıyorlar. Ödeme ve pazarlıkta esnaf veya satıcının dediği oluyor.
6. EZİNE, peyniri ile ünlü bir ilçemiz olmasına rağmen süt ürünleri satan tüm marketlerde her türlü peynir ve süt ürünü satılıyor, fiyatlar uçuk, normal vatandaşın erişebileceği gibi değil.
7. Üzülerek, 18 MART ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ’nün durumunu anlatmak istiyorum. Gidişte ve dönüşte gördük ki, bu köprüden hiç araç geçmiyor. Tüm vatandaşlarımız araçları ile Lapseki - Gelibolu feribotu veya Çanakkale - Eceabat feribotu ile Çanakkale Boğazı’nı geçmeyi tercih ediyorlar
Sanırım bu köprü Türkiyemiz için zamansız yapılmış veya zaruri ihtiyaç değil, lüks, yahutta geçiş ücreti çok pahalı olan bir köprüdür. Takdiri ve değerlendirmesi vatandaşlarımıza aittir.
Türkiyemiz’in neresinde olursanız olun, bu güzel yer ve yörelerimizi, özellikle bu mevsimde ve bu günlerde ziyaret ediniz diye öneriyorum. Görülmeye değer tarihi ve coğrafi değerlerimizin bol olduğu bu iki güzel şehirlerimizde Trakyalı diye bildiğimiz modern görüş ve düşünceye sahip, çalışkan, güzel ve güler yüzlü yurttaşlarımız yaşamaktadır.
Sağlık içinde gezimizi tamamladık ve salimen İzmir’e yuvalarımıza döndük. Kısmet olursa başka güzel gezilerde buluşmak, görüşmek ve birlikte olmak dilek ve temennilerimle tüm arkadaşlarımı selamlıyorum ve aileleri ile birlikte sağlıklı güzel günler diliyorum. İçinde güzel anılarımızın yer aldığı bu yazımın okunması ve anılarımızın yaşatılması dileklerimle… 05 HAZİRAN 2023
Muharrem KAYNAK