Ramazan Bayramı yaklaşıyor. Yine vitrinler bayrama özel indirimlerle doldu, şehir dışına çıkacaklar tatil planlarını çoktan yaptı, sofralar için hazırlıklar başladı. Ancak tüm bu telaş içinde bayramın gerçek anlamını ne kadar hatırlıyoruz?
Eskiden bayramlar sadece yeni kıyafetler giymek, tatlılar yemek, şeker toplamak değildi. Bayram, aynı zamanda bir buluşma, bir barışma, bir gönül alma vesilesiydi. Küslerin barıştığı, büyüklerin ziyaret edildiği, çocukların bayram harçlığı heyecanıyla sokaklarda koşturduğu günlerdi. O günlerde bayram, kapı kapı dolaşıp el öpmek, büyüklerin hayır duasını almak, yetimlerin başını okşamak, fakir fukaranın kapısını çalmaktı. Şimdi ise teknoloji çağında bayram kutlamaları birkaç saniyelik mesajlara, sosyal medya paylaşımlarına indirgenmiş durumda. Bayramın ruhu, eski sıcaklığını yavaş yavaş kaybediyor.
Oysa bayram, yüz yüze gelmeyi, göz göze bakmayı, sıcak bir tebessümü paylaşmayı gerektirir. Telefon ekranlarından gönderilen kalıp mesajlar, yüz yüze edilen birkaç kelimenin sıcaklığını veremez. Eskiden bayram sabahları bayram namazından dönen büyükler, ev halkına sarılır, dualarla bayramı başlatırdı. Şimdi birçok kişi için bayram sabahı, biraz daha fazla uyumanın bir bahanesi haline geldi.
Bayram aynı zamanda paylaşmaktır. Eskiden sofralar sadece aileye değil, komşulara, ihtiyaç sahiplerine de açıktı. Mahalledeki yalnız yaşayan yaşlılar, kimsenin kapısını çalamayanlar unutulmazdı. Bugün ise birçok kişi, bayramı sadece kendi ailesiyle kutlamayı yeterli görüyor. Oysa gerçek bayram, başkalarını da bayrama dahil edebilmektir.
Bu bayramda biraz durup düşünelim. Bayramı sadece bir tatil olarak görmek yerine, onun asıl anlamına odaklanalım. Telefonlarımızdan birkaç saniyelik kutlama mesajları göndermek yerine, sevdiklerimizin kapısını çalalım, onlara zaman ayıralım. Çocuklara eski bayramları anlatalım, bayramın bir ruhu olduğunu onlara hissettirelim. Yetim bir çocuğun başını okşayalım, yalnız bir komşunun kapısını çalalım, küs olduklarımızla barışalım.
Bayramın sadece hatırlamak değil, hatırlanmak olduğunu unutmayalım. Çünkü bayram, paylaşıldıkça bayram olur. Bayramımız bayram gibi olsun!