Derler ki para zengin ve fakiri birbirinden ayırır.
Peki, PARA nedir?
Elimizde yoksa her şeydir değil mi?
Ülkemizdeki yetişkinlerin yarısının kredi borcu, birikimlerinden fazla.
Bazılarının da hiç birikimi yok, günü gününe yaşıyor.
Nüfusun sadece %15’i emekliliğini rahat geçirecek birikime sahip.
Peki, bunlar neyi işaret ediyor?
Orta sınıfın yitip gittiğini mi?
Ya da çocukluğumuzdan bu yana kurduğumuz hayallerin bittiğini mi?
Peki, PARA nedir?
Bir litre sütün ederi mi?
Bir emeğin karşılığı mı?
Elle tutulur bir şey mi?
Mutluluğun teminatı, gönül rahatlığı mı?
Yoksa bir ölçü birimi mi PARA?
Ömrümüz boyunca, elimize geçen paranın, ülkede kimin başkan olduğuyla, ekonomiyle, hayal kırıklıklarıyla, kötü şansla, patronlarla, seçimlerle hiç ilgisi yoktur.
Bir ülkenin ve o ülkede yaşayanların iş ahlâkı ile ilgisi vardır.
Bizi dünyanın en iyi insanı ve en iyi ülkesi yapacak olan iyi ahlakla ilgilidir.
Kitlelere dikte edilen iyi anne-baba olma kurallarına karşı gelmekle ilgilidir.
Çünkü neyi bilip, bilmeyeceğimize birileri karar veriyor.
Ve bu sıkça değişen eğitim sistemi içinde öyle kolay ki...
Öz kaynaklarımızı yağmalamak isteyenler, geçmişe yerleştirdikleri kin tohumları ile sizleri, savaştırabilecek örgütlenmeye zaten sahipler.
Bu örgütlenmenin aktif olabilmesi için, tek bir şeye ihtiyaçları var.
Düşünmeden davranmakta emir eri olmuş, yönetimine girdikleri kişilerin tek bir lafına bakıp, analiz etmeden hareket etmeye hazır insanlara.
Gittiğiniz okullar, sizin iyi ahlaklı bir insan olmanıza yetmeyecektir.
Deliler gibi kitap okuyun.
Okudukça güçlenin.
Sorun, sorgulayın.
Araştırın.
Okullar düşünenler yaratmalı, ezberciler değil.
Gün gelir,maça, sinemaya, tiyatroya gitmekten, hobileriniz den vazgeçebilirsiniz.
Her şeyden vazgeçip, ailenin geleceğine yatırım yapmayı seçebilirsiniz
Yaşadığımız, yaşamayı seçtiğimiz her şey biziz.
Seçimlerimiz…
Biz,girmeyi seçtiğimiz kapı, yürümeyi seçtiğimiz yolduk.
Olacağımız kişiyi seçe seçe, olduğumuz kişiye gelmemiş miydik?
Yüreğimizdeki bir yerde karanlığın kurdu, diğer yerde de aydınlığın kurdu vardır.
Biz hangi kurdu beslersek o kazanır.
Bırakalım her zaman aydınlığın kurdu, iyilik kazansın.
Güzel ahlakın temeli budur.
Kapitalizmin zirvesine ulaşanlar için, sistemin vaat ettiği mutluluk nerede o zaman?
Çok başarılı olmamıza rağmen hayat kalitemiz bizi niye mutlu etmiyor?
Başarının sırrı, mutluluğun sırrı, paranın satın alamayacağını elde etmektir.
Para gönül rahatlığı vermez.
Para mutluluk getirmez.
Para en iyi yatağı satın alabilir ama huzurlu uyumanızı sağlamaz.
İranlı düşünür ve yazar ALİ ŞERİATI "Kur'an kurslarında, Kur'an’ın ne dediğini, öğretilerini, emirlerini öğretmek yerine, Arapça harflerin nasıl okunduğunu, okuduğunun anlamını bilmeden ezberletmeye devam ettiğimiz sürece kimse gelişmiş, ahlaklı bir toplum beklemesin" diyor.
Hedef, ahlaklı insan yetiştirmek olmalıdır.
Para aslında yaptığımız seçimlerin ölçüsüdür.
Birçok kişi güçlerinden dolayı kralların önünde eğilir.
Bazıları zenginliklerinden dolayı milyonerlerin önünde eğilir.
Bazıları şöhretlerinden dolayı ünlülerin önünde eğilir.
Ben büyük bir tevazu ile ahlâklı, erdemli, topluma yararlı, karşılıksız hizmet anlayışı ile kişiye dokunan, farkındalık yaratanların önünde eğilirim.
Serpil Güleçyüz
09.05.2023