Dünya kurulduğundan beri iyilik ve kötülük kavramı tartışılır durur.
İyiyi, kötüden nasıl ayırırız?
Neyin iyi, neyin kötü olduğuna nasıl karar veririz?
Bazen neyin iyi, neyin kötü olduğu konusunda yanıldığımızda süreç içinde fikrimizi değiştirebilir miyiz?
Platon der ki "Hiç kimse bile bile kötülük etmez. Kötüler, kötü ortamlarda, kötü eğitildikleri için kötüdürler. Ama insan bütün gücüyle, tahsil ve terbiyesiyle, yaşayışıyla kötülükten kaçmaya, onun zıttı olan iyiliğe varmalıdır."
Sokrates'e göre "Bir kimseyi, kötülüğe veya günaha iten şey bilgisizliktir, cehalettir."
Milyonlarca insan, her biri neyin iyi neyin kötü olduğuna kendisi karar veriyor.
Senin iyi dediğin, komşunun kötü dediğiyle çakıştığı anda tartışma başlıyor, kavgalar hatta savaşlar çıkıyor.
Çünkü herkes kendine göre iyilik kavramında ısrar ediyor asla ödün vermiyor.
Hayatımız boyunca, neredeyse her şeyi, herkesi kendi değerlerimize göre yargıladık.
Birilerinin rengine bakarak hızlıca karar verdik.
Ya da etnik kökenine, siyasi düşüncesine, inancına, kıyafetine, vücut dillerine göre…
Oysa dini, dili rengi ne olursa olsun iyiler iyidir, kötüler kötüdür.
Bize ağır geleni başkasına yapmamalıydık.
Birinin iyi olmasını istiyorsak, önce kendimiz iyi olmalıydık.
Bu arada birlikte, kardeşçe yaşamayı da unuttuk.
Bazen de, bize kötülük yapanların, canımızı yakanların canını yakmak istedik..
İstedik ki, bizim canımız yandığı kadar onların da canı yansın.
Yaptıkları kötülükler yanlarına kalmasın istedik.
Kötülük yapanlar yaptıkları yanlarına kâr kalır sanırlar.
İnanın hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmaz.
Çok yazık onlar gerçek, hesap sahibini unutuyorlar.
İlahi adalette zaman aşımı diye bir şey yoktur, er geç tecelli eder.
Uzlaşmaya, ötekileştirmeden birlikte yaşamaya ne oldu?
Bunu bize kimler unutturdu?
Bazen bizi çok üzenleri bile affetmemiz gerekebilir.
Affetmek ilişki kurmak değildir.
Affetmezsek, içimizdeki öfke, kin bizi tüketir.
İyileştirici suların akmasına izin vermek vücudumuza da iyi gelir.
Yaptığımız her şeyde, en umutsuz, en öfkeli anımızda bile birbirimizle uzlaşmayı, birbirimizi dinlemeyi, birbirimizi sevmeyi başarırsak, kötülüklerin yerine iyilikleri koyarsak inanın dünya daha iyi bir yer olacaktır.
Demem o ki, siz size yakışanı yapın.
Kimseyi kırmayın, iyilikten, sevmekten asla vazgeçmeyin.
Kötülüğü, iyiliği en iyi ayırt eden vicdanımızdır.
Ona kulak verin.
Bilinen tek şey, bu dünyadan göç ederken, yaptığımız iyilikler ve yüreğimizde büyütüp, sunduğumuz sevgiyle gideceğiz.
O zaman şimdi ve her zaman sevgiye, iyiliğe kucak açma zamanı.
Sözü Hacı Bektaş Veli ile bitirelim.
"Sevgi muhabbet kaynar yanan ocağımızda,
Bülbüller sevke gelir gül açar bağımızda,
Hırslar kinler yok olur aşkla meydanımızda,
Aslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda."
Serpil Güleçyüz
29.08.2022