Gurur ve onur günümüz 9 Eylül, güzel İzmir'imin ve Yurdumun kurtuluşunun 100. ncü yılı kutlu olsun. Kurtuluş savaşımızı başlatan ve kurtuluş savaşını bitiren şehir'im. Tüm sokakları güzel olan, laik kalan, Atatürk kokan İzmir'im doğum günün kutlu olsun.   26 Ağustos 1922'de başlatılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı'mızın son safhasıydı. 30 Ağustos'ta Mustafa Kemal Paşa ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir.  İleri emrini verdi. (her ne kadar bu günlerde bazı karacahiller burası Akdeniz değil Ege denizi desede, ozaman Ege denizi Akdeniz olarak adlandırılıyordu.) Hadi onlara yakın Cumhuriyet Tarihinden haberi olmayan beyinleri Cumhuriyet öncesi karanlıkta kalan cahiller diyelim. Peki geçen gün  9 Eylül İzmir'in kurtuluşu kim demiş? Ne münasebet. Cihan Harbi Bitti, musteviler alacaklarının bir kaç kat mislini aldı gitti; Kurşun bile sıkmadık ki. Diyen eski TMBB Başkanı, İsmail Kahraman'a ne demeli? Bence İsmail Kahraman'ı almalı Polatlı'dan başlayarak, Tüm mevzi ve Şehitlikleri göstere göstere İzmir'e kadar getirmeli. Belkahvede oturtmalı ve orada bir kahve ikram edilmeli. İlimin pek çok yerinde bulunan şehitlikler gezdirilmeli. Yunan'ın giderken talan ettiği yakıp yıktığı yerleri anlatmalı, eğer hala anlamaz ise şahsını Sayın Cumhur Başkanı'na havale etmeli. Nedenmi? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı bunları çok iyi biliyor. Geçen günkü konuşmasınında "Yunan'a İzmir'i unutma" mesajı göndermedimi? Neyse siz bunları boşverin. Paşamın dediği gibi geldikleri gibi giderler. Yedi düvele haddini bildirdiğimiz, Düşmanı denize döktüğümüz, Kurtuluş savaşına son noktayı koyup İzmir'imin Türk olduğunu ilan ettiğimiz günümüz kutlu olsun.