Seçim
Demokrasinin en önemli ilkelerinden biri.
Ama bazen öylesine sıradanlaştırıyoruz ki seçimin inanın hiçbir önemi kalmıyor.
Birileri belli bir amaç doğrultusunda her türlü çirkefliği yaparken sıradan vatandaş da yapılanlar yüzünden adeta sandığa küsüyor.
Dolayısıyla demokrasinin en önemli ilkelerinden birini kendi ellerimizle zedelemiş hatta baltalamış oluyoruz.
Niye böyle bir giriş yaptım?
Bazı çirkeflikler adım adım yaşama geçirilmeye başlandı da ondan.
Malum önce parmak mürekkebi ile başladılar ardından zarfların mühürlü mühürsüz olma meselesi ortaya atıldı.
Ortada zarfın, pusulanın nasıl olacağına dair henüz bir şey yokken bu dedikoduları nereden çıkarıyorlar? Her şey belli olunca neler çıkaracaklar merak ediyorum. Kafaları bunca çirkefe çalışacağına iyiliğe, ülkenin gelişimine, kalkınmasına faydalı olacak projelere yönelse seçmen her şeyi çok daha iyi görmez mi?
Bu kadar mı güvenmiyorlar bu vatandaşa onun sağduyusuna, bilgeliğine?
Evet, neden bu sitem derseniz?
Geçenlerde bir arkadaşım evinden çıkarken komşusu le karşılaşıyor apartman çıkışında. Dereden tepeden, depremden bahsediliyor. Konu deprem olunca yaşlı kadın arkadaşıma dönüp: “Biliyor musun devlet emekli maaşlarımızdan depremzedeler için para kesmiş, kızım maaşımı aldı geldi, o söyledi” diye çaresizce sitem ediyor.
Arkadaşım; ‘bende emekliyim maaşlardan öyle bir kesinti yok teyzeciğim bir yanlışlık olmalı ’ dese de yaşlı teyze inanmamış. ‘Bunlar her şeyi yaparlar’ deyip uzaklaşmış.
Böyle bir çirkefliğe ne denir bilemiyorum?
Ama atamızı, büyüğümüzü, küçüğümüzü pisliklerin içine sokarak, kandırarak, yalanlar uydurarak kazanılacak bir seçim ve iktidara…
Gerisini söylemesem daha iyi.
Seçim tarihi belli olunca istifalar başladı demiştik.
Herkesin yolu açık olsun.
Bu milleti ardına alarak yola çıkan asla kaybetmez.
Ama dikkat edilmesi gereken bazı şeyler var tabii.
Çevre korumanın ne kadar önemli olduğunu, doğa kanunlarına aykırı şeyler yapılmamasını su baskınları ve depremler bize belletmiş olmalı dolayısıyla oy verdiğimiz partilerin ilkelerinde bu şartı aramalı.
Ekonomik kalkınmanın ne denli önemli olduğu en küçük bir zorlukta hemen ortaya çıkıyor. Özellikle dışarıya bağımlı olduğumuz alanlarda çözümler üretmeyenlere dikkat etmeli.
Toplumsal kalkınma bir ülkenin gelişip sosyal refah devletleri arasına girmesi için önemli.
Burada vatandaşlara fırsat eşitliği, sosyal gelişme ve demokratik ilişkiler ileri çıkıyor.
Her halükarda bu ülkeye ve onun geleceğine ışık tutan projelere sahip adaylar ve partiler dikkatle izlenmeli ve ona göre oy kullanılmalı.
Atalarımızın dediği gibi.
‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’.
Bu arada İzmir’de neler oluyor?
Suya zam yapılıyor yılda bilmem kaç kez.
Ulaşıma zam yapılıyor.
En son da arabalı vapura zam geldi.
Bir sevgili dostumuzun yaptığı hesaba göre: Üçkuyular’dan Bostanlı’ya arabalı vapurla gitmek neredeyse kara yolundan gidip gelme masrafına eşitlendi.
Belediyeler hizmet amaçlıdır bildiğimizce kar düşünülmez ama yapılan bu hizmetler karşılığında ödenenlere bakınca bunu söylemek pek mümkün görülmüyor.
AK Parti İl Başkanı Sayın Sürekli gazetecilerle yaptığı toplantıda İzmir B, Şehir Belediye Başkanı Sayın Soyer’in neler yaptığını anlatırken; "Vallahi de billahi de hiçbir bir şey yok!" demişti.
Ben iktidarı ve muhalefetiyle İzmir’de kavgayı bırakıp İzmirli için el birliğiyle adım atılmasını istedim ama bazı özel konular hariç sanırım bu asla olmayacak.
“Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.” Demiş Atatürk
Tabii ki anlayana.