Etrafımızda yaşayan insanlardan hep duyarız, HAYAT HİÇ DE ADİL DEĞİL. Tamam, kabul edelim hayat hiç de adil değil. Hayatın adil olmaması ondan vazgeçeceğimiz anlamını taşımıyor. Mevcut koşullarda ne yapabiliyoruz? Siz kendinize yakıştırdığınız hayat için elinizden gelenin en iyisini yapabiliyor musunuz? Gerçek potansiyelinizin tamamını kullanabiliyor musunuz? Evet, hayat her zaman adil değildir. Hayatın içinde seçebildiğimiz ya da seçemediğimiz şeyler var. Hayatımızda adil olmayan birçok şey için kızgınız, öfkeliyiz. Şunu kabul etmemiz gerekir ki hiç birimiz aynı koşullarda doğmuyoruz. Bazı çocuklar vardır, çok iyi bir yerlerde, çok iyi koşullarda doğmuşlardır. Genetikleri iyidir. Bazı çocuklar vardır, çok olumsuz bir yerlerde, çok olumsuz koşullarda doğmuşlardır. Hatta gidecek okulu olmayan bir köyde doğmuştur çoğu. Sonuçta doğduğumuz yeri, anne, babamızı, ismimizi, dinimizi, rengimizi, etnik kökenimizi daha bir çok şeyi seçme şansımız yok. Peki bu adil mi? Elbette değil. Ama çamur içindeki yolları aşıp, komşu köyün okuluna giderek, mücadeleye devam ederek dünyada Nobel Ödülü alan bir PROF. DR. AZİZ SANCAR olmamak için de bir neden yok. Bu bizim kendimize olan saygımız. Zorluklarla mücadele azmimiz. Kendimize yakıştırdığımız hayatla ilgili. Kurduğumuz hayallerimize ilgili. Her gün kendinize sorun. Bugün elimden geleni yaptım mı? Potansiyelimin tamamını kullandım mı? Bu dünyada hak ettiklerimi almak için elimden geleni yapıyor muyum? Emek sarf ediyor muyum? Yoksa kendi kendime sızlanıp, hayat hiç de adil değil deyip, kendi başarısızlığıma mazeretler mi buluyorum? Oynamaya gönlü olmayan gelin gibi, yerim dar, yenim dar mı diyorum? Bazı insanlar gibi başımıza gelen her şeyi, şansa, alın yazısı ve kader gibi nedenlere mi bağlıyoruz? Bu durumda şunu anlamak gerekir ki, zorluklar karşısında aklımızla doğru karar verme, doğru seçimler yapma şansımız her zaman var. Hayatımızın güzelliği biraz da bu seçimlere ve aldığımız kararlara bağlıdır. Mevcut şartlar ve koşullardan çok, bu koşullar altında nasıl karar verdiğimiz ve hangi seçimlerde bulunduğumuzla ilgilidir. Her şey doğru seçimlerimize bağlı olacaktır. Aynı yaşta, iki çocuklu, aynı koşullara sahip iki hanıma iş teklif ettiğimizi düşünelim. Birisi "benim iki çocuğum var, ben bu işe zaman ayıramam" diyor, Bir diğeri "Benim iki çocuğum var, onların geleceği için, daha iyi koşullarda yaşamaları için ben bu işi kesin yapmalıyım" diyor. İkisi de aynı koşullarda. Birisi çocuklarını işi kabul etmemek için bahane olarak kullandı, diğeri ise yapmak için neden olarak kullandı. Evet… Hayat seçimlerimizle ilgilidir. Kişisel tercih ve aklımızı kullanma becerimizle ilgilidir. BILL GATES derki "Dünyaya fakir gelmen senin suçun değil ama fakir ölmen senin suçun" Zaferin büyüklüğü, mücadelenin zorluğuyla ölçülür. LA EDRI (yani kim tarafından yazıldığı belli olmayan) der ki; "Zaman çok kısa ve hayat adil değil. Bu yüzden sahip çıkın çaldırmayın! Emeğinizi Enerjinizi Gülümsemenizi" Gülümsemeyi bilin, yaşama gülümseyerek bakın yaşamda sizlerle birlikte gülecektir. HAYATA ADİL BAŞLAMAYABİLİRİZ AMA HERKESTEN BAŞARILI BİTİREBİLİRİZ. BU BİZİM ELİMİZDE!