Aşk duygularımızın aklımızı ele geçirdiği, mantığın söz konusu bile olmadığı, ayakların yerden kesildiği muhteşem bir duygu.
Hepimiz başlangıçta bu duyguların ömür boyu süreceğine ve hiç bitmeyeceğine inanırız.
Bir süre sonra o ilk günlerin heyecanı, tutkusu geçince kadınların erkeklerden, erkeklerin kadınlardan beklentileri gündeme gelmeye başlar ve o noktada aşk yetmemeye başlar.
Peki, kadınlar ne ister, ne bekler?
Kadın üzüldüğünde sığınacak bir liman ister.
Başını güvenle yaslayabileceği bir omuz ister.
Her koşulda yanında, arkasında duracak, koruyup, kollayacak güçlü bir yürek ister.
İlk günlerdeki tutku ve heyecanın yerine daha kalıcı olan, sevgi, saygı, anlayış, güven, huzur ve sadakat ister.
El ele tutuşup birlikte yürüyebileceği, her şeyini paylaşabileceği, bir arkadaş ister.
Dinlenilmesini ister.
Anlaşılmak ister.
Önyargılar nedeniyle yargılanmamak ister.
Önemsenmek ister.
Fikirlerine değer verilsin ister.
İlgi ister.
Sevildiğini iliklerine kadar hissetmek ister.
Dürüstlük ve samimiyet bekler.
En çokta der ki;
Beni olduğum gibi sev, olmamı istediğin gibi değil.
Hep kadınlar dedik ya erkekler kadınlardan ne ister?
Evini çekip çevirmesini ister.
Çocuklarının bakımını doğru dürüst yapmasını, eğitimine özen göstermesini ister.
Bakımlı olmasını ister.
Baskıcı olmayan, özgürlüğünü kısıtlamayan bir kadın ister.
Bizim toplumumuzda erkekler övgü ile büyütüldüğü için övgü ister.
Sadakat ister.
Erkek ya da kadın olun hiç fark etmez birlikteliğinizi sorunsuz bir şekilde yürütmek istiyorsanız, birbirinizin isteklerinizin, beklentilerinizin farkında olun ve onlara saygı duyun.
Bunları dikkate almazsanız, bir gün onun sonsuza kadar gitmiş olabileceği gerçeği ile yüzleşirsiniz.
Sonucu da, artık onu kaybetmiş olmanız ve sizden vazgeçmesidir.
MEVLÂNÂ "İyi bir evlilik iki şeye bağlıdır.
Birincisi doğru insan bulmaya,
İkincisi doğru insan olmaya" der.
Bilmem daha başka söze gerek var mı?
Serpil GÜLEÇYÜZ