Hayatımızın her aşaması, kazançlar ve kayıplarla doludur. Kazanırken ya da kaybederken nasıl bir insan olduğumuz, kişisel gelişimimizi ve çevremizdeki ilişkileri etkileyen, aynı zamanda karakterimizi de şekillendiren önemli deneyimlerdir.
Kazanmak, başarıyı ifade eder. Kazanırken, çok iyi, mükemmel olduğumuzu düşünürüz. Etrafımızdaki herkes, "Muhteşemsin, sen, olağanüstüsün," diye destekler; "Herkesten iyisin," diye bizi göğe çıkarırlar ve biz de buna inanırız.
Ya kaybedersek, o zaman aynı insanlar, "Ne kadar berbatsın, hiçbir işi beceremiyorsun," diye yerin dibine sokarlar. Biz buna da inanır ve kendimizi kötü hissederiz.
Oysa inanmamız gereken tek şey, ne kazanırken o kadar iyi, ne de kaybederken o kadar kötü olduğumuzdur. Kazanırken de kaybederken de biz aynı insanız.
Ne daha iyi, ne daha kötü.
Bunların hepsi bir süreçtir. Bunların hepsi gelişim demektir, bildiklerimizi üst üste koyarak ilerlemektir.
Kazanılan her başarının arkasında birçok faktör yatar. Örneğin, bir sınavda yüksek not almak, sadece sizin kişisel çabanızla değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin ve ailenizin desteğiyle mümkündür. Başarı ekip işidir. Başarıyı kutlarken, katkısı olan herkese teşekkür etmek, alçak gönüllü olmak ve başarıyı paylaşmak, hem daha sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlar hem de başkalarına örnek olarak motivasyonu artırır.
Kazanmanın getirdiği sorumlulukları unutmamamız gerekir. Başarıyla gelen sorumlulukları kabul etmek ve bunları adaletli bir şekilde, doğruluktan ayrılmadan yerine getirmek önemlidir.
Kaybetmek ise, başarısızlıklarımızla ve kendimizle yüzleşmeyi gerektirir. Hatalarımızı gözden geçirip ders çıkarmak önemlidir, gelecekte benzer hataları tekrarlamamak için bize bir fırsat sunar.
Kaybetmek, dayanıklılığımızı test eder, pes etmemeyi ve daha güçlü bir şekilde geri dönmeyi öğretir.
Ayrıca, kaybetmek başkalarının duygularını anlamamıza yardımcı olur; empati kurmak ilişkilerimizi güçlendirir.
Bu süreçte nasıl bir insan olduğumuz, nasıl tepkiler verdiğimiz, yalnızca kişisel gelişimimizi değil, aynı zamanda başkalarıyla olan ilişkilerimizi de derinden etkiler.
Kazanmak ya da kaybetmek, hayatımızın kaçınılmaz gerçekleridir.
O yüzden, kazanırken alçak gönüllü, paylaşımcı ve sorumlu; kaybederken kendimizi sorgulayan, dayanıklı ve empati kurabilen biri olmalıyız.
Her kazananın, geçmişte bir şeyleri kaybederek yola çıktığını ve belli aşamalardan geçtiğini bilincinde olarak, hayata daha iyi, daha sağlıklı bir şekilde devam etmeliyiz.
Ustaya sormuşlar; "Her şeyi kaybettik, ne yapacağız?"
Usta cevaplamış; "Çay koy,yeniden başlayacağız."
Her bitiş,yeni bir başlangıçtır
SERPİL GÜLEÇYÜZ