Boşanma, sadece evlilik sonlanması değil, aynı zamanda bir çocuğun dünya görüşünün, güven duygusunun ve aidiyet hissinin altüst olması demektir. Aile, çocuk için her şeyin güvenli olduğu, sevgiyle dolu bir limandır. Fakat boşanma süreci, bir anda bu limanı bir savaş alanına dönüştürebilir. Çocuklar, içinde büyüdükleri aile yapısının değişmesiyle, çok kısa bir süre içinde kaybolmuş bir dünyada bulurlar kendilerini.
Boşanmanın etkisi, çocukların gözünde çok daha derindir. Ev, bir zamanlar güvenli ve sevgi dolu bir sığınakken, şimdi ikiye bölünmüş bir dünyaya dönüşür. Çocuk, bir tarafta anneye, diğer tarafta babaya ait bir yaşam sürmeye zorlanırken, aynı zamanda iki farklı kimlik geliştirmek zorunda kalır. Bir evde bir çocuk, diğer evde başka bir kişi olabilir. Her iki dünyada da aynı sevgi ve ilgiye sahip olmaya çalışırken, kimlik bunalımına girebilir.
Boşanma süreci, çocuğun kalbinde sadece ebeveynlerinin ayrılığını değil, aynı zamanda kaybolan bir "aile" duygusunun eksikliğini de beraberinde getirir. Aile, sadece ebeveynler değil, bir bütünlük, bir bağlılık, bir anlamdır. Bu bağlılık koparsa, çocuklar büyük bir boşluk hissiyle karşı karşıya kalır. İçsel dünyalarında, güven duygusu yerini belirsizlik ve korkuya bırakır.
Çocuklar, boşanmanın arkasındaki sebepleri çoğu zaman anlamazlar. Ancak bunun verdiği duygusal yükü hissederler. Anne ve babalarının birbirine duyduğu öfke, tartışmalar ve bazen de sessizlik, çocuğun dünyasında onarılamaz izler bırakabilir. O, yalnızca iki yetişkinin değil, kendi güvenli hissettiği dünyasının da parçalandığını fark eder.
Boşanma sürecinde en önemli şey, çocuğun duygusal sağlığını gözetmektir. Ebeveynlerin, kendi arasındaki çatışmaları bir kenara bırakıp, çocuklarına sevgi ve güven aşılamaya devam etmeleri gerekmektedir. Çocuklar, her iki ebeveynin de onları sevdiğini ve her ne olursa olsun yanında olduklarını hissettiklerinde, boşanma sürecini daha sağlıklı atlatabilirler.
Bir çocuk, ne yazık ki çok küçük yaşlarda, hayatın bu kadar karmaşık ve zorlayıcı yönlerini anlamakta güçlük çeker. Ancak bir yetişkin olarak, onu destekleyen, koruyan ve yanında duran bir ebeveynin sevgisi, çocuğun bu savaş alanında kaybolmamasını sağlar. Çünkü sevgi, hiçbir boşanmanın yok edemeyeceği, bir çocuğun en temel ihtiyacıdır.