Siyasi arenada aslı astarı olmayan haberler, rakiplerini yıpratmak için bol keseden kullanılıyor.
İddia edilenlerin asli bilgilerine sahip olduğu bilinen İçişleri Bakanımızın bu iddialar karşısında beklenilen şiddette tepki vermemesi herkesi şaşırtıyor!
“Belki de düşündüğü bir şey var” diyorum…
Tabi o da olabilir.
Ama bir açıklarsa, iftira atanların bu iftiralarını boşa çıkartacak bilgilerin kendisinde var olduğunu birçoğumuz biliyoruz.
Belki bizim göremediğimiz yerler sebebi ile ülke menfaatleri uğruna gerektiği kadar tepki göstermiyordur, bilemeyiz…
Bazıları İçişleri Bakanlığı şahsında iftiralar atadursun, önemli olan ülke menfaatleridir diye bazı olayları aşikâr etmiyor olabilirler, onu da biz bilemeyiz.
Fakat devlete iftira atanlar bu tepkisizlikten dolayı kendilerinin daha güçlü olduklarını sanıyorlar galiba.
***
Malum seçim yaklaştı, 6 parti bir partiyi yıkmak, ortadan kaldırmak için her türlü birlikteliği kuruyor, ideolojik olarak asla beraber olamayacaklar aynı masada oturup konuşabiliyorlar.
Bu partilerin finansal olarak yabancı ülkelerden destekler aldıkları öne sürülüyor! Tüm bunlar yaşanırken, neden işin aslını bilenler çıkıp açıklamıyor diye düşünmeden edemiyorum.
Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filmi vardı, biraz önce bir kanalda tekrar tekrar izlediğim o filmi yeniden izledim.
Aklıma bir an Süleyman Soylu geldi.
“Ne alaka?” diyeceksiniz.
Anlatayım;
Mesela İçişleri Bakanımız biraz sonra açıklama yapsa
Mesela yani dedik…
(Hatta farzı misal diyeyim hani öyle bir şey yoktur da ben varmış gibi söylüyorum.)
***
Malum tüm dünyanın gözlerinin önünde hem ülkemizi küçük düşürmek hem de hükümeti kötülemek, kötü göstermek maksadı ile "Eroin parası ile devlet yönetiyor" iftiraları atıldığı esnada, Süleyman Bey çıksa anlatsa…
“Falan tarihte partinizin merkez binasının 12’inci katına milletvekili aynı zamanda genel başkan yardımcınız yani ağababalarınız ile birlikte bir aşiret reisi ile bir bavul getirdiniz. Parayı nereden getirdiniz?” dese
O aşiretin eroin ile çok soruşturma geçirdiğini evrakları ile önlerine dökse…
Dedik ya, mesela yani…
İzmir'de aynı aşiret yakınlarının yine eroin konusunda geçmişinin olduğunu evrakları ile yine önünüze dökse… Hatta Menderes Belediyesi olayları iddianamelerinde bile bu konuda ismi geçiyor dese, ne olur? Mesela yani...
***
Bu bavuldaki paraları "Sakın bankalara yatırmayın, tüm illere elden gönderin, seçim çalışması için kullanılsın" talimatı veren başkanın ses kayıt ve videolarını açıklarsa ne olur? Mesela yani…
Hemen arından seçim yaklaştıkça ürünleri fahiş fiyatlarla halkı hükümete düşman etmeye çalışan genel başkan yardımcılarının on günde bir Malatya da Dede Korkut Tesisleri’nde toplantılar yaptıklarını falan söylese, hatta bu belediyenin kamera kayıtlarını falan yayınlasa…
Mesela yani…
***
‘Mesela yani’yi anladınız umarım…
Bu ülkede gizli yapılan planların biliniyor olduğunu bence herkesin bilmesi lazım.
Süleyman Beyin de bildiği çok şey vardır.
Ama dediğim gibi Süleyman Beyin bir düşüncesi var olabilir, kendisine alçakça yapılan saldırılara, bizim göremediğimiz ülke menfaatleri sebebi ile istenilen veya beklenilen tepkiyi vermemiş olabilir!
Mesela yani…
Bu anlattıklarımı da rahmetli Kemal Sunal’ın filmindeki ‘mesela yani’ şakası minvalinde okuyunuz…