Son günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan işçi çıkarma olayları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın bu süreci yönetme biçimi, hem yerel yönetim anlayışında hem de çalışan haklarının korunmasında önemli bir sınav niteliğinde.
İşçi Çıkarmalarının Gerekçesi
1 Ocak 2024’ten bu yana belediyeye yaklaşık 2 bin yeni işe alım yapılmıştı. Ancak, belediye yönetimi, bu işe alımların büyük bir kısmını ihtiyaç fazlası olarak değerlendirdi ve mali dengeyi sağlamak adına bazı işçilerin görevine son verme kararı aldı. Bu kararın yasal çerçevede alındığını belirten belediye, kişiye özel bir uygulamanın söz konusu olmadığını açıkladı. Ancak, sendikalar ve çalışanlar, bu işten çıkarmaların haksız olduğunu ve işten çıkarılanların çoğunun son dakika torpille işe alınmış kişiler olmadığını savunuyor.
Sendikaların Tepkisi ve Talepleri
Sendikalar, belediyenin bu kararına sert tepki gösterdi ve işçi çıkarma yoluyla tasarruf yapılmasının doğru bir yaklaşım olmadığını belirtti. Sendika temsilcileri, işten çıkarılan işçilerin durumlarının yeniden değerlendirilmesini ve mümkünse işe geri alınmalarını talep etti. Bunlar işin haberlere yansıyan kısımları tabi ki. Gerçekleri ancak yöneticiler bilirler.
Dr. Cemil Tugay’a Düşen Görev
Ben eminim ki Cemil Bey de işten çıkarmalardan rahatsız, niye birkaç ayda bu kadar işçi alındı, bunları çıkartmadan neler yapılabilir diye eminim düşünüyordur. 1 Ocak'tan bu yana 2 bin işçi alınması gerçekten manidar; bu kadar işçinin gerçekten ihtiyaç duyulacak şekilde alınmış olması gerçeğe çok aykırı, bu da ayrı bir gerçek.
Ancak, Sayın Dr. Cemil Tugay halkın gözünde farklı bir misyona büründü. Bunu da aslında kendisi yaptı. Halk, Tugay'ı her zaman ezilenin yanında durması ile bir babalık misyonu yükledi. Dr. Cemil Tugay, bugüne kadar sergilediği liderlik ve bağımsızlık anlayışı ile tanınan bir belediye başkanı oldu. Bu zor süreçte de benzer bir liderlik göstererek işçilerin mağduriyetlerini gidermek adına adımlar atması halk tarafından bekleniyor. İşten çıkarılan işçilerin durumlarının yeniden gözden geçirilmesi, gerekli pozisyonlarda onlara öncelik tanınması ve belediyenin mali dengesini bozmadan çözüm yolları bulunması, hem çalışanların hem de İzmir halkının belediyeye olan güvenini pekiştirecektir.
Liderlik ve Toplumsal Sorumluluk
Bu süreç, Başkan Tugay için başka bir liderlik sınavıdır. İşçilerin geçim kaygıları göz önüne alınarak gösterilecek bir babalık tutumu, belediyenin çalışanlarına ve halka olan bağlılığını yeniden teyit edecektir. İzmir’in geleceğine dair umutları yeşerten bu yaklaşım, yerel yönetimlerde ve genel kamuoyunda olumlu bir örnek teşkil edecektir.
Sonuç olarak, Dr. Cemil Tugay’ın bu süreçte sergileyeceği tutum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sadece yasalara uygun değil, aynı zamanda insan odaklı ve adil bir yönetim anlayışını benimsediğini göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Belediyenin mali dengesini korurken, işçilerin mağduriyetini gidermek için atılacak adımlar, İzmir’i daha güçlü ve birleştirici bir yönetim modeli ile buluşturacaktır.