Belediye başkanlarını, halkın oylarıyla seçilen, şehri yöneten ve sorunları çözen kişiler olarak biliriz. Seçim dönemlerinde meydanlarda boy gösterirler, projelerini anlatırlar, halktan yetki alırlar. Peki, ya perde arkasında neler olur? Şehri yöneten sadece belediye başkanı mıdır, yoksa başka güçler mi devreye girer?
Yakın bir zamanda "Belediye Başkanlarının Hanımı" dosyasını açacağım. Bu yazıların hepsi bir kenarda not olarak kalsın, zamanı geldiğinde tek tek açıklarız.
Bu millet belediye başkanını seçti, belediyeyi yönetsin diye.Her Belediye başkanı için değil ancak, belediye başkanlarının eşlerinin belediyeleri yönetmeye ne kadar müdahil olduklarını hiç düşündünüz mü? Örneğin, belediye başkanının eşi, o ilçede verilecek kararları bizzat kendisi verebilir mi? Belediye binasına girdiğinde, işçileri azarlayabilir mi? Personellere hakaret edebilir mi?
Görünürde, belediye başkanı halkın temsilcisidir, ama bu "temsil" gerçekten kim tarafından yapılıyor? Soru basit, ancak cevabı düşündürücü. "Belediye başkanının hanımı" olarak adlandırılan bu kişiler, eşlerinin yerine karar alma yetkisini nereden buluyor? Bu güç nereden geliyor ve hangi hakla kullanılıyor?
Bu soruları sormak, demokrasinin gereğidir. Eşler elbette birbirlerine danışabilir, fikir alışverişinde bulunabilir. Ancak, bu danışma süreci, şehri yöneten kişinin kim olduğunu değiştirmez. Halk, kararlarını belediye başkanının kendisinin almasını bekler. Ancak bazı durumlarda, eşler bu sınırı aşabilir mi? İşçileri azarlamak, personellere hakaret etmek ne kadar kabul edilebilir?
Bence bir düşünün. Çünkü yakında bu dosyayı açacağım ve herkesin merak ettiği soruları tek tek yanıtlayacağım. Hangi ilçede, hangi belediyede neler yaşanıyor, hangi güçler perde arkasında gerçekten yönetimde söz sahibi oluyor? Hepsini belgeleriyle ortaya koyacağım.
Bu millet, belediye başkanını seçti, eşini değil. Ancak, işler gerçekten böyle mi yürüyor? Cevaplar çok yakında bu köşede olacak. Takipte kalın.