Günümüz şartlarında gazetecilik yapmak gerçekten zor. Neye göre, kime göre zor dersiniz? Ahlaklı ve etik kurallarına bağlı bir gazeteci için zor tabii ki. Gazetecilik kimliği altında tüccar olanlar içinse sorun yok; onlar zaten kendi yollarında rahatça yürüyorlar. Ancak onlara da sözüm yok; çünkü karşılarındaki kurumlar da gazeteci olsun istemiyor.
Örneğin, günlük 100 tekil ziyaretçisi olmayan bir gazete, müthiş bir tüccar olmuş; ama günlük 15 bin tıklayan bir gazete, kimine göre bir partinin, kimine göre diğer partinin yandaşı olarak görülüyor. Hele ki bazı Helenistik kurumlarının sözde basın sorumluları daha da acayip. İzmir'de 12 yıldır faaliyet gösteren, çalıştığı kurumun en az haftada 3 haberini servis eden ve sosyal medyada etiketleyen gazeteyi hiç duymadığını söylüyor. İçimden diyorum ki, seni bu koltuğa kim oturttu? Sosyal ve basında çıkan haberleri de mi takip etmiyorsun? Bu ay göremedin, 12 yıldır nasıl göremedin? Burada gözlük sorunu değil, başka bir sorun var. Onurlu bir basın sorumlusu olarak, "Bu koltuğun hakkını veremiyorum" demesi gerekir, ama diyemiyorum tabii.
Gazeteci arkadaşlarımızın da bazıları ayrı bir kulvarda. Kiminle bir iki kelam etmeye çalışsam, hemen akıl vermeye ve kendini yüksek görmeye başlıyor. Hatta günlük 30 bin tıklamayı alamadığı için dışarıdan yardım alan gazeteci, dışarıdan para ile aldığı yardımın parasını kime ödediğini dahi bilmiyor. Sadece gülüyorum.
Şükür ki, halkın içinde yaptığımız işi ehline göre doğru yaptığımızı görenler de var. Tabii, görmeyenler de... Küçük beyinlerine inandıkları siyasi motifleri kazımış bazı insancıklar da yok değil.
Bazı gazeteciler, yıllar önce FETÖ'nün gücünü kullanarak kurdukları mail gruplarının ekmeğini hala yemeye devam ediyorlar. Ama bunu kimsenin bilmediğini zannediyorlar, buna da gülüyorum. Günlük tıklamaları artsın diye çocuk pornosuna kadar linkleri sitelerine ekleyenleri daha önce yazmıştım; Allah'tan kaldırdılar. Yoksa bir hackleme ile gizli olan linkler ortaya çıkacak, millete rezil olacaklardı. Buna da gülüyorum.
Gazetemizin haberlerine gelen bazı yorumları okuyorum ve aklım almıyor. Kimilerine göre makarnacıyız, kimilerine göre ise muhalefet partisinin personeliyiz. Bu neden oluyor biliyor musunuz? Bir beldede moloz yığınları, ölü hayvan leşleri var; bunları haber yapıyoruz. Toplum sağlığını tehdit eden bir durum var diyoruz. Ancak o ilçede oturan, belediye başkanının partisini at gözlüğüyle tutanlar, hemen "yalan haber" damgasını vuruyor. Video var, kanıt var ama yine de "yalan haber" diyorlar. Çünkü onlara göre biz, diğer partinin adamıyız.
Aynı gün başka bir ilçede, başka bir partinin başkanı olduğu yerde, elektrik kablolarının tehlikeli şekilde dışarıda olduğunu haber yapıyoruz. Halkın güvenliği için tehlikeli diyoruz. Bu defa da "bunlar devlet düşmanı" deniliyor. Oysa gazeteci, halkın sağlığını düşündüğü için ölü hayvanların ve moloz yığınlarının haberini yapmış. Video çekmiş, çöpleri tek tek kayda almış, haber metninde tek bir parti adı geçmemiş. Ancak gerçekleri gören çok az sayıda akıllı insan var.
Evet, dedim ya, bizim işimiz zor.