İzmir Torbalı'daki Tüp Patlaması İş Sağlığı ve Güvenliği Tartışmalarını Alevlendirdi
İzmir Torbalı'daki Tüp Patlaması İş Sağlığı ve Güvenliği Tartışmalarını Alevlendirdi
İzmir’in Torbalı ilçesinde bir binanın zemin katında meydana gelen tüp patlaması, iş sağlığı ve güvenliği konusunu yeniden gündeme getirdi.
5 ölü, 63 yaralı
İzmir’in Torbalı ilçesinde bir binanın zemin katında meydana gelen tüp patlaması, iş sağlığı ve güvenliği konusunu yeniden gündeme getirdi. Bu trajik olayda 5 kişi hayatını kaybederken, 63 kişi de yaralandı. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, olayın iş sağlığı ve güvenliği açısından değerlendirmesini yaptı.
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “tüp patlaması” teriminin genellikle yanlış anlaşıldığını belirterek, asıl sorunun tüpten sızan gazın belirli bir yoğunluğa ulaştığında küçük bir kıvılcımla patlaması olduğunu söyledi. Uçan, "Tüpten çıkan gaz belli bir seviyeye çıktığı zaman, ufak bir kıvılcımla patlama meydana geliyor. Biz tüp patlaması deyince ‘tüp yarılıyor’ diye anlıyoruz, öyle değil. Tüp patlaması olmaması veya sızıntıdan bir patlamanın olmaması için dedektörlerin olması lazım. Gaz, yüzde 1 seviyesinde olduğu zaman dedektör uyarıyor. Uyarı geldiğinde de lokantanın sahibi veyahut da garsonların tüpü kapatarak, gelen gaz çıkışını engellemeleri lazım. Kapıları açmaları lazım. Sonra orada bulunan diğer kişilerin dışarı çıkarılması lazım" dedi.
Tatile Giderken Doğalgaz Kapatılmalı
Evlerde de benzer bir durumda gazın kesilmesi ve ardından kapı ve pencerelerin açılması gerektiğini hatırlatan Uçan, “Bir de tatile giderken mutlaka doğalgazı kapatarak gidelim. Birikme olmasın. Sonradan ufacık bir kıvılcım yetiyor. Telefonumuzu birisi aradığı zaman telefonun içinde olan ufacık bir kıvılcım bile yetiyor patlama için. Gaz çünkü bu. Veyahut buzdolabını açarsak veya lambayı açarsak patlama meydana geliyor. Bunu çok iyi algılamamız lazım” dedi.
Uçan ayrıca tüplerin bağlantılarının doğru yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Hortumla yapılan bağlantılarda da 2-3 yılda bir bu hortumların değiştirilmesi lazım. Hortum kendi kendine yaşlanıyor, çatlıyor. Bu çatlaklardan sızıntılar meydana gelebiliyor. Bu tür problemler de olabiliyor. Hortumları 3 yılda bir değiştirmemiz lazım. Kaçak olursa veya koku gelirse de değişim yapmamız lazım. Sanayi tipinde de özel borular var. Onların kullanılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
LPG ve Doğalgazın Patlama Limitleri
Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, sanayi tüpünde kullanılan LPG’nin propan ve bütandan oluşan, petrol türevi bir gaz olduğunu belirterek, bu gazın havadan ağır olduğu için yerde biriktiğini, doğalgazın ise havadan hafif olduğu için yukarıda biriktiğini söyledi. Bingöl, “Her iki gazın da belirli patlama limitleri var. Doğalgazın patlama limiti hacimce yüzde 5'ken, LPG'nin patlama limiti yüzde 2-2.1 civarındadır. Yani, LPG daha az miktarda birikmeyle patlayıcı hale geliyor. Patlama riski açısından her iki gaz da ATEX (patlayıcı ortamlar) kapsamında değerlendirilir ve bu ortamlarda öncelikle patlayıcı ortamın oluşmasını önlemek, oluşmuşsa tutuşturmamak ve tutuşmuşsa da patlamanın etkilerini azaltacak önlemler almak gerekmektedir” dedi.
Doğalgaz ve LPG Patlamaları Arasındaki Fark
Sanayi tüpündeki LPG'nin sızması sonucu, gaz hacimce yüzde 2'yi geçtiğinde patlayıcı bir ortam oluşturduğunu belirten Bingöl, “Bu durumda gaz seyreltilemezse, patlama gerçekleşir. Patlama, yıkıcı etkiye sahiptir; duvarları yıkar, camları kırar, araçları yamultur ve insanları yaralar ya da öldürebilir. Doğalgaz patlaması ile LPG patlaması arasında büyük bir fark yoktur; her ikisi de yanıcı ve patlayıcıdır. Tek fark, doğalgazın havadan hafif olup yukarıda birikmesi, LPG'nin ise havadan ağır olup yerde birikmesidir. Bu nedenle, her iki gazla ilgili patlayıcı ortam oluşumunu engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.
Güvenlik Kültürünü Geliştirmeliyiz
Bingöl, İzmir’deki patlamanın meydana geldiği mekanda sanayi tüpünün kullanımının nedenlerinin ve güvenlik önlemlerinin sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, “Adli soruşturma, tüp kullanımının nedenlerini ortaya çıkaracaktır. Doğalgaz kullanılsaydı, gaz dedektörü zorunluluğu nedeniyle patlama yaşanmayabilirdi, çünkü dedektör gaz yoğunluğunu algılayıp gazı keserdi. Sanayi tüplerinde manuel alarm veren dedektörler olabilir, ancak otomatik kesiciler yaygın değildir. İş yerlerinde bu tür dedektörlerin olup olmadığını sorgulamak önemlidir. İş güvenliği uzmanlarının risk değerlendirmesi yapıp yapmadığı da soruşturulmalıdır. Bu konular adli soruşturma ile netleşecektir” dedi.
Yedi katlı bir binanın alt katında işyeri açma ruhsatı verilmesi sürecinde tüm dairelerin onayının alınması gerektiğini belirten Bingöl, “Güvenlik kültürünün eksikliği, çevredeki insanların güvenliği için gerekli sorgulamaların yapılmamasına neden oluyor. Bu tür kazalardan ders çıkararak, güvenlik kültürünü geliştirmemiz ve alınması gereken önlemleri uygulamamız gerekiyor. Doğalgaz kullanılmalı ve dedektörler sanayide zorunlu hale getirilmeli. Evlerde de gaz dedektörlerinin zorunlu olması için mevzuat çıkarılması önemlidir” dedi.
İzmir HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.